30 Eylül 2011 Cuma

Tereyağlı Mısır Unlu Poğaça



Sabah pastanede geçen diyalog ve sonrasında gelişenler ........
BA-kociş:bana 3 dereotlu kaşarlı poğaça
ADA-ben:Bana da 1 tahinli ,1 kaşarlı…bi dakika o arkadakiler ne
X:mısırunlu poğaça
ADA:iyi sen ondanda ver bir tane
************
Öğlene doğru telefonda
BA:Hafta sonu gitmesek olmazmı?
ADA:Hııı olmaz sonra konuşuruz onu da bu sabah aldığım mısır unlu poğaça süperdi
BA:Ne alaka
ADA:Keşke 2 tane alsaydım adama sorsam tarifini verir mi acaba?
BA: Neden versin adam bundan para kazanıyor!
ADA:Hıhhh vermesin yaparım ben onu
BA: iyi yaparsın neyse görüşürüz

Akşam Eve Gelir Gelmez....
ADA:Saat Kaç?
BA:22:15
ADA:İyi ben bir mısır unlu poğaça yapıp geliyim
BA:Bu saatte
ADA:Aman 15 dakikada olur yoksa gece uyuyamam
45 dakika sonra
ADA:Yermisin off süper olmuş
BA:Yok yemem bu saatte
ADA:Yaaa ama gerçekten çok güzel bir ye fikrini söyle sonra sabaha belki aynı kalmaz bloğa yazıcam
BA:Valla yiyemem
ADA:Ben anlamam yumuşar falan yahu bi ısırık al
BA:hımmm güzel güzel yani değişik
ADA:Yahu değişikmi güzelmi?
BA:İkiside banada 2-3 tane getirmisin
ADA:3 müüüüüü!!!!Hahahaaa bu saatte :)


Yapınız afiyetle yiyiniz efendim,herkese güzel hafta sonları :)





Tereyağlı Mısır Unlu Poğaça


150 gram oda ısısında tereyağı


1 çay bardağı sıvıyağ


2 yumurta(1 sarısı üzeri için ayrılacak)


3 yemek kaşığı yoğurt


2 su bardağı mısır unu


1,5 su bardağı sade kek un(veya normal un)


2 çay kaşığı tuz


1 çay kaşığı kabartma tozu(normal un kullanacaksanız 1 paket)


İç Malzeme


1 kase rendelenmiş izmir tulumu


Üzeri İçin


1 yemek kaşığı mısır unu


*Yumurta büyüklüğü,çay bardağı büyüklüğü gibi nedenler ile hamur una ihtiyaç duyarsa üzerini mısır unu tamamlayın.





Hamur malzemelerinin hepsini bir kaba alıp iyice yoğuralım.Mandalinadan biraz küçük parçalar koparıp ortasına tulum peyniri koyalım ve istediğimiz şekilde kapatalım.




Yağlanmış tepsiye dizip üzerlerine yumurta sarısı sürüp mısır unu serpiştirelim.180 derece ön ısılı fırında kızarana kadar yaklaşık 20 dakika pişirelim.




Afiyet Olsun.






Not:Mayalı olmadığı için 3-4 gün lezzetini koruyor ve sert olmuyor.

Cevizbastı


Malzemeler :


  • 4 Yumurta
  • 4 Çorba K. Un
  • 1 Çay B. Toz Şeker
  • 2 Su B. Ceviz
  • 1 Su B. İrmik
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Limon Kabuğu Rendesi
  • Yarım Çay B. Fındık Yağı

Şerbeti İçin:

  • 2,5 Su B. Toz Şeker
  • 2,5 Su B. Su
  • 1 Dilim Limon



Hazırlanışı :
Yumurta ve şekeri karıştırma kabında çırpma teli ile karıştırıyoruz. Fındık yağı, limon kabuğu rendesi, irmik, toz haline gelmiş ceviz, kabartma tozu ve unu koyup karıştırıyoruz.
Karışımı yağlanmış bir fırın kabına döküp yayıyoruz. Üzerine iri cevizleri yerleştiriyoruz. Şerbeti için, şeker, su ve limonu şeker eriyene kadar pişirip soğumaya bırakıyoruz.
Fırından çıkan tatlının ilk sıcağı çıktıktan sonra şerbetini soğuk olarak döküyoruz. Şerbetini çektikten sonra servis ediyoruz.

Yokyok Kurabiyesi


Malzemeler :


  • 125 Gr. Tereyağı
  • 1 Su B. Esmer Şeker
  • 1 Yumurta
  • 1 Çorba K. Kakao
  • 6 Kuru Kayısı
  • Yarım Paket Kabartma Tozu
  • 2 Su B. Un
  • 1 Çay B. Damla Çikolata
  • 1 Çay B. Kuru Üzüm
  • 1 Çay B. Toz Fındık
  • 1 Çay B. Hindistan Cevizi
  • 1 Çay B. Kuru Meyve



Hazırlanışı :
Şeker ve tereyağını mikser ile karıştırıyoruz. Kaka oyu ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz.

Yumurta, damla çikolata, kuru üzüm, toz fındık, hindistan cevizi, kuru meyve, küp küp kesilmiş kayısı, un ve yarım paket kabartma tozunu katıp karıştırıyoruz.

Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlıyoruz. Yağlanmış fırın tepsisine dizip üzerilerine hafif bir şekilde bastırıyoruz.

Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişirip servis ediyoruz.

Pilav Üstü Sebzeli Soslu Köfte


Malzemeler :

Pilavı İçin:

  • 3 Su B. Pirinç
  • 1 Çorba K. Tereyağı
  • Sıvıyağ
  • Su
  • Tuz
  • Minik Kabak
  • Minik Patlıcan



Köftesi İçin:

  • 400 Gr. Kıyma
  • 1 Soğan
  • Tuz
  • Karabiber
  • Kimyon

Sosu İçin:

  • 2 Domates
  • 1 Kırmızı Biber
  • 1 Çorba K. Domates Salçası
  • Fesleğen
  • Zeytinyağı
  • Tuz
  • Değirmen Karabiber


Hazırlanışı :
Tereyağı ve sıvıyağı pilav tenceresine koyuyoruz. Yıkanmış pirinçleri döküp kavuruyoruz. Üzerini geçecek kadar sıcak su koyuyoruz.

Tuzunu ekleyip karıştırdıktan sonra kısık ateşte kapağı kapalı olarak pişiriyoruz. Kabak ve patlıcanı uzunlamasına ince bir şekilde dilimliyoruz.

Tuz ve zeytinyağı ile harmanlıyoruz. Fırın tepsisine koyup önceden ısıtılmış 240 derece fırında pişiriyoruz. Köftesi için, kıymayı karıştırma kabına alıyoruz.

Soğanı içine rendeliyoruz. Tuz, karabiber ve kimyon katıp yoğuruyoruz. Köfte harcından fındık büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlıyoruz.

Köfteleri sıvıyağ ile geniş bir tavada kızartıyoruz. Soyulmuş domates ve biberi doğrayıp köfteye ekliyoruz.

Domates salçası, doğranmış fesleğen, tuz ve karabiber döküp kavurmaya devam ediyoruz. Pilavı geniş bir servis tabağına alıyoruz.

Fırında kızarmış sebzeleri etrafına diziyoruz. Sosla kavrulan köfteleri üzerine koyup servis ediyoruz.

29 Eylül 2011 Perşembe

ELMALI TURTA

GEREKLİ OLANLANLAR:
  • 3 Yumurta (birinin sarısı üzerine)
  • 1 su bardağı toz şeker
  • 250 gr margarin
  • 1 çay bardağı sıvı yağ
  • yarım çay bardağı süt
  • 1 paket vanilya
  • 1 paket kabartma tozu
  • gerektiği kadar un(hamur kekten katı kurabiyeden yumuşak olacak)
ÜZERİNE:
  • 4 tane elma
  • 1 çay bardağı ceviz
  • 1tatlı kaşığı tarçın
  • 1 tatlı kalığı bal
  • 2 yemek kaşığı kuş üzümü
HAZIRLANIŞI:
  • Yoğurma kabımıza yumurta ve şekeri koyup mikserle çırpalım daha sonra sırayla margarin, sıvıyağ, kabartmatozu ,vanilya  ve sütü de ilave edip azar azar un ekleyerek kurabiyeden yumuşak kekten katı bir hamur elde edelim.
  • Hamur dan elma büyüklüğünde bir parça ayıralım kalanı tepsimize ince 1 cm kalınlığında yayalım.
  • Diğer tarafta elmaları soyup ince ince dilimleyelim.derin bir kap içerisine koyup elmaların üzerine tarçın ve balı 1 yemek kaşığı toz şekeri de serpip karıştıralım.elma dilimlerini tart hamurunun üzerine sırayla dizelim
  • Üzerine ceviz ve kuş üzümünüde sepelim
  • ayırdığımız hamuru avucumuzda ovalayarak rulolar oluşturup en üste aralıklarla koyalım üstüne yumurta sarısı sürüp önceden ısıttığımız fırınımızda pişirelim soğuyunca istediğimiz gibi dilimleyip servis edelim.



Beyaz Çikolata Soslu Yoğurt Tatlısı


Malzemeler :


  • 6 Çorba K. Yoğurt
  • 6 Çorba K. İrmik
  • 6 Çorba K. Un
  • 6 Çorba K. Toz Şeker
  • 2 Çorba K. Tereyağı
  • 3 Yumurta
  • 1 Paket Kabartma Tozu
  • 1 Paket Vanilya



Şerbeti İçin:

  • 4,5 Su B. Su
  • 4 Su B. Toz Şeker
  • 1 Dilim Limon

Üzeri İçin:

  • 1 Poşet Beyaz Çikolata Sos
  • 2,5 Su B. Süt
  • Antep Fıstığı

Hazırlanışı
Yumurta ve şekeri çırpma teli ile çırpıyoruz. Yoğurt, erimiş tereyağı, irmik, kabartma tozu, vanilya ve unu katıp karıştırmaya devam ediyoruz.

Karışımı, borcama döküyoruz. Önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz. Çikolata sosu için, beyaz çikolata ve sütü tencerede pişiriyoruz. Şerbeti için, su, şeker ve limonu şeker eriyene kadar pişirip ılımaya bırakıyoruz.

Pişen tatlımızın üzerine ılık şerbeti döküyoruz. Kürdan ile delikler açıp içinin daha çabuk şerbeti çekmesini sağlayabiliriz.

Tatlımız şerbetini çektikten sonra beyaz çikolatasını üzerine döküp antep fıstığı serpiyoruz. Biraz dinlendirdikten sonra servis ediyoruz.

Zeytinyağlı Domates Dolması


Malzemeler :

  • 12 Domates
  • 1 Su B. Pirinç
  • 2 Soğan
  • 1 Çorba K. Dolmalık Fıstık
  • 1 Çorba K. Kuşüzümü
  • 1 Tutam Dereotu, Maydanoz, Nane
  • Tuz
  • Karabiber
  • Zeytinyağı
  • Şeker
  • Su


Hazırlanışı:

Domateslerin baş kısmını kesip içini boşaltıyoruz. Boşalttığımız içini ayrı bir kasede saklıyoruz. Dolmalık fıstığı geniş bir tencerede sıvıyağ ile kavuruyoruz.

Soğanı doğrayıp fıstığa ekliyoruz. Pirinci yıkayıp katıyoruz. Tuz, karabiber, biraz şeker koyup kavuruyoruz. Üzerini geçmeyecek kadar su koyup pişiriyoruz.

Dereotu, maydanoz ve naneyi doğrayıp harcımıza katıyoruz. Karıştırdıktan sonra borcama dizdiğimiz domateslerin içine dolduruyoruz. Domateslerin üzerine zeytinyağı gezdiriyoruz.

Limon dilimleyip her birinin üzerine koyuyoruz. Son olarak kapaklarını kapatıyoruz. İçini boşalttığımız domateslerin suyunu domateslerin üzerine döküyoruz.

Üzerini folyo ile ya da borcamın kapağı ile kapatıp önceden ısıtılmış 180 derece fırında pişiriyoruz.

28 Eylül 2011 Çarşamba

Çikolatalı Puding


Eğer çikolatalı puding yapar da kapları sıyırması için çocuklara verirseniz, benzer karelerle karşılaşabilirsiniz :)

Çikolatalı Puding


Malzemeler;
1 lt süt
1 su bardağı toz şeker
2 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı mısır nişastası
1 yemek kaşığı buğday nişastası
1 çay bardağı un
50 gr kakao

1 paket krema
160 gr bitter çikolata

Yapılışı;
Un, kakao ve nişastaları tencere içerisinde karıştırın.

Çikolatalı Puding


Eğer çikolatalı puding yapar da kapları sıyırması için çocuklara verirseniz, benzer karelerle karşılaşabilirsiniz :)

Çikolatalı Puding


Malzemeler;
1 lt süt
1 su bardağı toz şeker
2 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı mısır nişastası
1 yemek kaşığı buğday nişastası
1 çay bardağı un
50 gr kakao

1 paket krema
160 gr bitter çikolata

Yapılışı;
Un, kakao ve nişastaları tencere içerisinde karıştırın.

Yoğurtlu Patates Havuzu


Malzemeler :


  • 4 Haşlanmış Patates
  • 5 Yeşil Soğan
  • 1 Tutam Maydanoz
  • 1 Tutam Dereotu
  • 1 Demet Kıvırcık
  • 1 Limon
  • Zeytinyağı
  • Minik Havuç
  • Tuz
  • Karabiber

Sosu İçin:

  • 1 Kase Süzme Yoğurt
  • Zeytinyağı
  • Toz Kırmızı Biber
  • Kornişon Turşu
  • Tuz



Hazırlanışı :
Patatesleri rendeliyoruz. Karıştırma kabına alıyoruz. Yeşil soğan, maydanoz ve dereotunu doğrayıp patatese ekliyoruz.

Tuz, karabiber, zeytinyağı ve limon suyu döküp karıştırıyoruz. Servis tabağının üzerine patatesi alıp büyük bir havuz oluşturmak için kenar kısımları yukarı doğru çıkartıyoruz.

Sosu için, yoğurt, zeytinyağı, kırmızı biber, doğranmış turşu ve tuzu ekleyip karıştırıyoruz.

Patates havuzunun ortasına döküyoruz. Etrafını kıvırcık ve minik havuç ile süsleyip servis ediyoruz.

Çikolatalı Sufle

Çikolatalı Sufle
Sufle çoğumuz gibi benimde en sevdiğim tatlı.Ne baklava ne pasta her zaman ilk tercihim sufleden yana olmuştur.Evde değişik sufle denemelerim oldu ama son bir kaç aydır bu tarifi yapıyorum.Sonuçtan ben gayet memnunum denemenizi tavsiye ederim ....




Çikolatalı Sufle (2-3 kişilik)

150 gram bitter çikolata (mutlaka bitter olsun çünkü sufledeki açık renk görüntüye tahammülüm yok:)

2 yemek kaşığı tereyağı


1 yemek kaşığı toz şeker


2 adet yumurta


1 yemek kaşığı un



üzeri için;



krema ve pudra şekeri




Öncelikle büyük bir tencereye su koyup kaynatalım ve içerisine çikolata ile tereyağ koyduğumuz sos tenceremizi su kaynayan tencerenin ortasına koyalım(dikkat içine su kaçmamalı)Çikolata ve tereyağ eriyip pürüzsüz ve akışkan bir kıvam alana kadar arada karıştırıp altını kapatıp ılınmaya bırakalım.



Cam bir kaseye yumurta aklarını koyup mikser ile kar halini alıncaya kadar çırpalım.Yumurta akları krem şanti haline geldiğinde 1 yemek kaşığı toz şekeride ekleyip biraz daha çırpalım.



llınan çikolataya 2 yumurta sarısı ekleyip hızlıca karıştıralım.Çikolata ılık-soğuk ısıya geldiğinde içine 1 yemek kaşığı un ekleyip iyice karıştıralım ve çikolatayı tahta bir kaşık ile cam kasedeki yumurta aklarına karıştıralım.



Sufle kaplarımızı silikon yumurta fırçası yardımı ile iyice yağlayıp hamuru sufle kaplarına paylaştıralım.180 derece ön ısılı fırında 9-10 dakika pişirip sıcakken üzerine pudra şekeri koyup yanında süt kreması ile servis yapalım.(kremayı yerken kaşıkla üzerine döküp yiyebilirsiniz hem sufleyi soğutur hemde çok tatlı gelirse tadını bastırır)



Afiyet Olsun...



Dışardan bakıldığında kek kıvamında.....







İçini açtığımızda sıcak -akışkan karşı konulmaz lezzeti ile suflemiz hazır....




Not:Ben sufleyi sufle kabında servis ediyorum ancak içini daha rahat görebilmeniz için birini tabağa ters çevirdim(bence çok gereksiz,sufle kabında yenmeli:)))



Sizde eğer sufleyi tabağa ters çevirecekseniz ilk aşamada sufle kaplarınızı tereyağ ile iyice yağlayın ve çevresine toz şeker serpiştirip buzdolabında bekletin.







Ayrıca fotoğraftaki sufleyi ben philips airfryer de pişirdim.12 dakikaya kurduğum 180 derecedeki airfryer'in süresi 10 dakika düştüğünde sufleleri içine yerleştirdim.




Bu sufle altı ve üstü kıtır kek ortası akışkan ama asla yumurta kokmayan bir sufle...Ayrıca itiraf etmem gerekirse vakit darlığında yumurta aklarını ayrı çırpma işini es geçerek bütün yumurtaya 1 yemek kaşığı şeker ekleyip iyice çırpıp un ilave ediyorum.En son tereyağ ile erimiş benmari usulü çikolatayı ekleyip sufle kaplarına öyle paylaştırıyorum.....


Hepinize sufle yapmak istiyorummmmmmmmmmmmm :)))

27 Eylül 2011 Salı

KADIN BUDU KÖFTE

kadın budu köfte

Türk mutfağında kimi yemeklerin isimleri ne kadar tuhaf değil mi? Tıpkı birazdan tarifini vereceğim kadın budu köfte tarifinde olduğu gibi. Neden böyle söylenmiş acaba diye nette bir tur attım ama bulamadım.

Neyse nerden geldiği önemli değil ama tadı nefis bir köfte yanın da kesinlikle soğan olamalı. Ben köftenin yanında mutlaka soğan yerim harika oluyor çünkü, size de tavsiye ederim. Geçelim tarifimize;

Malzemeler:

500 gr. Kıyma
1 adet soğan
1 Adet Soğan
1 Çay Kaşığı Karabiber
1 Çay Kaşığı Kırmızıbiber
2 adet yumurta
1 Kahve Fincanı Haşlanmış Pirinç veya artmış pirinç pilavınız varsa 2 kaşık pilav
1 Su Bardağı galeta unu
Tuz

Kızartmak için;
ayçiçek Yağı

Yapılışı:

1-Pirinci kaynar su da haşlayın. Tamamen haşlandıktan sonra süzgeçle süzün.( Eğer artmış daha önceden hazır sade pilavınız varsa buda olur. Ki ben böyle yaptım.)

2-Soğanı küçük küçük doğrayıp az yağ da kıymanın yarısı ile kavurun ve kavrulduktan sonra harcı ekleyip soğumaya bırakın.

3-Yoğurma kabına kavrulan kıymayı, çiğ kıymayı, haşlanmış pirinci koyun.

4-Üzerine 1 yumurta kırın, karabiber, kimyon ve tuzunu ilave edip hepsini iyice yoğurun. Yoğurduğunuz köfteyi, buzdolabında yarım saat bekletin.

5-Köfte harcından yumurta büyüklüğünde parçalar kopartın. Elinizde yuvarlayıp hafifçe yassılaştırın.

6-Ayrı bir kaseye bir yumurtayı kırın ve iyice çırpın. Başka bir kaseye de galeta unu koyun.

7-Köfteleri önce yumurtaya ardından da galeta ununa bulayıp kızdırılmış yağda kızartın.

8-Kızarttığınız köfteleri kağıt havlu koyduğumuz tabağa alıp fazla yağını çektirelim arından servis tabağına alıp soğan ve domateslerle servis edelim.
AFİYET OLSUN…..

Kuru Meyveli Bademli Dilimler


Malzemeler :


  • 1 Kase Kuru Meyve
  • 1 Su B. Süt
  • 1 Avuç Ceviz
  • 1 Çay B. Toz Badem
  • 2 Çorba K. Hindistan Cevizi
  • 1 Çay B. Bütün Badem
  • 2 Çorba K. Şeker
  • 1 Tatlı K. Tarçın
  • Pudra Şekeri




Hazırlanışı :
Süt ve şekeri tencerenin içine alıp pişiriyoruz. Kuru meyveleri ekleyip koyu bir kıvam alana kadar pişiriyoruz. Piştikten sonra altını kapatıp ocaktan alıyoruz.
İçine, tarçın, kırılmış ceviz, toz badem ve hindistan cevizi katıp karıştırıyoruz. Yağlı kağıt serili bir borcama karışımı döküp iyice yayıyoruz. Dilimleyip üzerine pudra şekeri serpiyoruz.
Kestiğimiz karelere badem yerleştiriyoruz. Buzdolabında dinlendirip servis ediyoruz.

MİM

Sevgili blogger arkadaşım Sevda beni mimlemiş. Yalnız bir adaya düşsek yanımıza alacağımız 4 tarif nedir ? diye

Benim ilk götüreceğim tarif Çikolata kaplı Issız adam keki olurdu herhalde, yiyen herkes bayılıyor tabii bende :)




http://durutarifler.blogspot.com/2009/01/ukulata-kkpl-havulu-cevizli-kek.html

İkinci tarif ise yine bir tatlı türü, muhallebiye ve çikolataya bayıldığım için ve gerçekten de çok lezzetli olduğu için hazır kakaolu kekten çikolatalı pasta olurdu herhalde



http://durutarifler.blogspot.com/2008/04/hazr-kakaolu-kekten-pasta.html

Yemeklere gelince hepimiz için bir klasik olan tabii ki yaprak sarma olurdu. Bayılırımmmm



http://durutarifler.blogspot.com/2008/06/zeytinyal-yaprak-sarma.html

VEEE klasik misafir kabul yemeğim kremalı mantarlı çorbalı tavuk yemeği. Gerçekten çok lezzetli oluyor. İçinde ayrıca kabak ve havuç olduğu içinde sebzeli yemekte sayılabilir. Herhalde her gün yesem bıkmam.



http://durutarifler.blogspot.com/2008/05/orbal-tavuk.html

Mim cevaplamak isteyen tüm arkadaşlara gitsin. Herkese sevgilerimle

Farkında mısın? (advertisement)

Sizi sizle tanıştıralım, fark etmediklerinizi farketmenize ışık tutalım istedik ve bir atölye çalışması oluşturuk.
Psikolojinin farkındalık sürecinin günlük hayatta gizlenmiş ipuçlarını, keyifli bir anlatım ile Elif İstem Hergüner'den dinleyin.

5 ve 19 Ekim'de gerçekleşecek çalışmamızda, bedeninizin saklı anlatılarını keşfedeceksiniz.
Ruhumuzun sesi olan duygularımızın altında yatan ihtiyaçlarla tanışırken aslında her düşüncemizin de bir önyargıya dayandığını izleyeceksiniz. "Neden ben?" sorusuna farklı açılardan bakma fırsatını yakalayabilirsiniz.
________________________________________

Varoluşun Beş Boyutu

  • Bedensel
  • Ruhsal
  • Duygular
  • Düşünceler
  • Davranışlar


İki ayrı grup düzenlenecektir. Size uygun olan grubu kayıt sırasında bildiriniz.
Gündüz Grubu: 11:00-12:40 / 5 Ekim Çarşamba ve 19 Ekim Çarşamba
Akşam Grubu: 20:00- 21:45 / 11 Ekim Salı ve 25 Ekim Salı

2 oturumluk seminer ücreti: 160TL (KDV dahil)
Kontenjan 5 kişi ile sınırlıdır.

Aile Psikoloji, İletişimi, Danışmanlık, Suadiye
Bağdat Caddesi Noter Sokak No: 43 Da:1 Suadiye İstanbul | info@ailedanismanlik.com
216 416 52 63 | www.ailedanismanlik.com

Onlarsız Olmaz...

Aşure tarifi
Sevgili Leyla, "Issız bir adaya düşseniz veya ultra milyoner birileri sizi bedavadan Ay'a seyahate gönderse yanınıza alacağınız 4 lezzet nedir?" sorusunu yöneltmiş bana. Zor soru, değil mi? E tabi, öncelikle hayatta kalmasını sağlayacak yiyecekleri alır insan, ama bunun bir blog mimi olduğu hesaba katıldığında demek istenen o ki, "nelerden vazgeçemezsin?"

6 yıllık bir arşivden en sevdiklerimi toparlamak, dahası bunları eleyip 4'e düşürmek hiç kolay değil. Ama benim "her gün olsa yerim" kategorisinde lezzetlerim vardır. Yani seçimlerim tarifin özelliğinden değil, tamamen benim damak zevkimden kaynaklandı. Yeni bir tarif eklemeden önce, hem kendim biraz nostalji yapayım, hem de sizleri arşivin tozlu rafları arasından derlediğim tarifleri denemeye davet edeyim dedim. Bu hoş mimi pasladığı için Leyla'ya çok teşekkürler!

Öncelikle en üstte görülen aşureyle başlayalım.

Annemin elinden yapılmışının üzerine tanımadığım ve dahi kendim de o lezzeti henüz yakalayamadığım bu tatlı, ilk seçimim oldu. Başlayınca duramadığım, durdurulmamın gerektiği lezzetlerden biri olan aşure ile hayatta kalabilirim sanırım:) Zira içindeki buğday, kuru meyveler, bakliyatlar, bal, pekmez, süt ve kuru yemişler sayesinde herhalde insan bütün besin ihtiyaçlarını karşılayabilir!

yumurtalı arapsaçı kavurması tarifi

Gelelim ana yemeğime :)

Tarlaya bir keçi bir de Giritli girerse, keçiyi bırakıp Giritliyi kovmak gerekirmiş:)) Zira keçi doyduğu noktada bırakır ama Giritli ota doymazmış. E ben de bir Egeli olarak otsuz yapamam. En sevdiğimi de eski okurlar gayet iyi bilir. Çok özlediğimde ilk lokmasını aldıktan sonra ağlamak istediğim tek yiyecektir, yumurtalı arapsaçı kavurması. Neyse ki organik pazarlarda ve Erüst Tarım sağolsun bazı marketlerde bulabiliyorum ama asla doğada yetişmişinin lezzetinde olmuyorlar... Tabi üzerine "kese yoğurdu" lazım ki, o da yok bu memlekette. Olsun, yine de arada nefsimi köreltebiliyorum.

Nohut mayalı ekmek

Ekmeksiz bir hayat düşünemiyorum ben.
Ekmeksiz geçen bir gün bile düşünemiyorum...
Ama elbette fırından aldığımız beyaz ekmeklerden değil, evde yapılmış, tam unlu, yoğururken emek harcanmış ekmekler... Onların katık edildiği her yemek lezzetli gelir insana. Ekmek ve emek deyince de tek bir tarif gelir aklıma. Yeri hep baş köşededir. Anneciğimin nohut mayalı ekmeği...Bu blogun bence en özel tarifidir, ayrıca sanırım en sevileni:) 

baharatlı kış keki tarifi

Keksiz, kurabiyesiz bir hayat düşünülebilir mi?
Düşünülebilir tabii, niye olmasın:)
Ama söz konusu olan Sibel'in Kahvesi olunca, Sibel'in vazgeçilmezi şöyle bol malzemeli, doyurucu, kahve yanına katık etmelik bir kurabiye veya kektir. Kahve ve kek keyfi olmadan olmaz; olur da, eksik olur. Bu da tam benim sevdiğim tarzda bir kek, baharatlı kış keki. Kış gelse de yapsam, yağmur yağarken dizime battaniyemi alıp kitabıma ve kahveme eşlik ettirsem diye dört gözle bekliyorum.

Sizlerin en sevdikleri neler?
Gerçi sağ sütunda görüyorum en çok okuduklarınızı ama ben gerçekten deneyip vazgeçemediğiniz lezzetleri merak ediyorum. Bu blogdan olmayabilir, kendi tarifleriniz de olabilir. Hadi yazın:)

Ve tabi bu mimi paslamam gerekiyor; ben de sevgili Yasemin'e, Zeynep'e ve Papatya'ya paslıyorum. Bakalım onlar arşiv raflarından ne lezzetler paylaşacaklar?

Bozcaada/ÇANAKKALE


Bozcaada...harika bir yer. Güzel ve ekonomik tatil yapmak için ideal bir yer. Nasıl gidilir...nereler gezilir...nerede kalınır... nasıl eğlenilir...neler yenilir....ne içilir...buradan öğrenebilirler. Gezip-görülecek yerlerin listesine Bozcaada' yı da eklemelisiniz.
Bozcaada Kalesi
Feribot ile adaya yaklaşırken ilk dikkati çeken Bozcaada kalesi.



 Rüzgar enerji santralleri, özellikle gün batımında, hemen önündeki eski Polente Feneri ile oluşturduğu manzara görülmeye değer güzellikte.

Bozcaada Rüzgar Enerji Santrali, yaklaşık 30.000 kişinin elektrik ihtiyacını karşılayan, Türkiye’nin en büyük rüzgar enerji santrali.




Namazgah Çeşmesi
Meryem Ana Kilisesi


Rum Ortodoks cemaatine ait, ibadete açık tek kilise.


Saat Kulesi


Ada sokaklarını bir saat içinde gezmek mümkün. Fakat her gezilişinde farklı bir ayrıntı, farklı bir güzellik dikkati çekiyor.











Bozcaada tatilimizin en güzel tarafı, 4-5 Haziran' da düzenlenen "Yerel Tatlar Festivali " ne rastlamamız oldu. Kale içinde düzenlenen festivalde, Bozcaada sakinlerinin yapmış oldukları adaya özgün yemekler sergileniyor. Kaleye, festival yerine girişte alınan 10 TL karşılığında  hepsi çok lezzetli yemeklerden sınırsız alabiliyorsunuz.









26 Eylül 2011 Pazartesi

Airfryer ile Osmanlı Mutfağından Yemekler Pişirdik

Merhabalar blogcanlarımmmm,

Ne zamandır yazmak isteyipte bir türlü vakit bulamadığım bir etkinlikten bahsedeyim bugün size:)
Daha önce size yeni oyuncağım airfryerdan bahsetmişstim hatırlarsanız.Çooook keyifli ve kaliteli bir etkinliğe katılmıştım.Gerçekten hala hatırladıkça gülümsüyorum:)İnanılmaz keyifli bir atmosferdi..

Geçen haftalarda da sevgili Onur Bey tekrar toplanacağımızı ve bu defa hep beraber City Cooks Alkent'te Osmanlı tarifleri pişireceğimizi söylediğinde surat ifadem yine fiyonk durumuna hızla geçiş yaptı:)


Arkadaşlarımla yemek pişirmek ve o esnada yapılan tadına doyulmaz sohbetlere bayılıyorum inanın.

Philips'ten zaten bahsetmeme gerek yok:) Kalite ortada...amaaaa oyuncağım airfryer varya  ah işte o müthiş bir şey:)

Az önce Emre'ye patates ve sosis kızarttı sağolsun:) Afiyetle de yedi yavrum:)Ben de o sırada fasülyemi ayıkladım mutlu mutlu:)



City Cooks'a gider gitmez heyecanla başladım yemek pişirmeye:)) Canımın içi Güler ablam da teftiş yaptı bütün gece:)

Hummalı çalışmalarım sonucunda aşağıda gördüğünüz zeytinyağlı patlıcanı airfryerla birlikte pişirdik:)))

 
(Tarifi daha önce vermiştim fakat orada biraz daha malzemelerde artı eksi yaptım)
 
 
Airfryer ile Güveçte Zeytinyağlı Patlıcan

Malzemeler:

1 adet  patlıcan

2 adet iri, sulu domates

1 adet çarliston biber

1 adet kuru soğan

3 diş sarımsak

5-6 yemek kaşığı zeytinyağı

4 yemek kaşığı kadar su

2-3 yemek kaşığı sirke

2 adet kesme şeker

Tuz



Yapılışı:



Patlıcanın kabuklarını alaca soyup ortadan ikiye bölüp yarım ay şeklinde doğruyoruz.

Airfryer sepetinde 7-8 dakika kadar 200 derecede kızartıyoruz.

Sepete uygun büyüklükteki güveç kabımıza kızarmış patlıcanlarımızı dizip,üzerine kabukları soyulmuş ve küp küp doğranmış domatesleri,piyazlık doğranmış soğanı,doğranmış biberi ,ince ince kıyılmış sarımsağı,tuzu şekeri ilave ediyoruz.

Zeytinyağını,sirkeyi ve suyu ilave edip güveci airfryer sepetine koyup 200 derecede kontrollü olarak ve ara ara karıştırarak tüm malzemeler yumuşayıncaya dek pişiriyoruz.

Samimiyetimle söylüyorum ki herkessin tarifi birbirinden nefisti:) Bütün arkadaşlarımın ellerine kollarına sağlık:)


Tabi ki diğer buluşmalarımızda yaptığımız gibi her fırsatta kikirdeyip güzel anlarımızı fotoğraflamaya çalıştık:) Şaka maka derken kocaman bir blogcan ailesi olmaya başladık...



Tadı damağımda harika bir akşam daha yaşayıp mutlu mutlu evime döndüm yine:)

Kıymetli davetiniz için sonsuz teşekkürler ederim:)

Sevgi dolu öpücükler:)


Philips Airfryer/Airfryer'de Saç Kavurma ve Sucuk Izgara

Şimdi bunun adı saç kavurmamı oluyor e hani saç hani ızgara :)) Efendim artık benim saçımda ,ızgaramda ,fritözüm - fırınımda hepsi airfryer:)İtiraf etmem gerekirse daha evvel tanıtımına katıldığım Philips Airfryer benim için illa mutfağımda olması gereken bir alet fikrine kapılmama sebep olmadı.Nedeni tanıtım niyeti ile önümüzde birer paket donmuş patates ve misket köfte pişirilmiş ve tadımı istenmişti.Güzelmiydi evet yağsız olması çok ilgi çekici idi ama neden bu kadar parayı donmuş ürünleri pişiren bir ürün için veriyimki hemde mutfağımdaki küçük ev aletlerinin çoğunu tezgahımdan kaldırmışken fikri ile günü kapadım...!!!




Ancak ramazan ayında katıldığım airfryer osmanlı yemekleri etkinliğinde neler yapıldığını gördükten hatta uyguladıktan sonra fikrim yavaş yavaş değişmişti. Ertesi günlerde internette fiyat araştırmalarına başladım ve kredi kartımın kesilme tarihini beklerken gelen kargo ile çok şaşırdım, artık bir Airfryerim vardı:)

O zamanlar hala olmazsa olmaz bir alet olarak görmediğim içinse( şirkette kızarttığımız deneme patates hariç )ilk 3 gün kutusundan bile çıkarmadım(bu kadar açık olmasamıydım:))) Üç gün sonunda ilk deneme tabiki patates kızartması ile oldu....ardından köfte ama ev yapımı:)köfteye hiç yağ ilave etmediğim halde alt hazneye akan yağları görmek beni çok keyiflendirdi..Sonrası günde paçanga böreği ve çikolatalı sufle denemelerim oldu.Sonra tavuk baget,saç kavurma üçüncü tekrar sufle şeklinde gelişti aramızdaki ilişki:)Ve ben fark ettimki 1 haftadır tencerede yemek pişirmedim!Rondo ve çay makinası hariç bütün aletleri yukarı raflara gönderen ben mutfağımın baş köşesine yerleştirdim onu:)(bknz aşağıdaki fotolar:))

Kısacası evinize girdiğinde kesinlikle köşelere atmayacağınız parasını sonuna kadar hak eden bir ürün bence Philips Airfryer ...onunla yapmayı planladığım neler var neler :)Onunla bu derece yakınlaşmamı sağlayan sevgili Onur Atahan ve bizimle harika ilgilenen Philips çalışanlarına sonsuz teşekkürler....Her blog ve internet sitesinde gördüğünüz klasik Airfryer tanıtımı ve bilgi için tık tık tık



Fotoğraflamayı hiç düşünmediğim bir kahvaltı sofrası.....Lezzetiyle mmmmm dedirten sucuk ızgara.....




Sucukları iri halkalar halinde doğrayıp halkaları ortadan ikiye bölün ve şişe dizin.Airfryer 'i 180 derecede 7 dakikaya ayarlayın 5. dakikada sucukları içerisine yerleştirin siz işinize bakın:)))Onlar pişince size seslenir:))







İşten geldiğimde saç kavurma yapmak için etleri içerisine koyduğum ve 15 dakikaya ayarladığım Airfryer ben domates ve biberleri doğrayana kadar etleri pişirmişti bile....




Saç Kavurma




400 gram minik doğranmış kuzu eti

2 adet domates

3 adet yeşil biber

1 adet kurusoğan

tuz,karabiber,kekik,kırmızı pul biber

2 adet bazlama ekmeği veya lavaş










Airfryer'i 200 derecede 17 dakikaya ayarlayıp 15. dakikada sepetin içerisine etleri ilave edin.Domateslerin kabuğunu soyup yemeklik doğrayın ,biberleride minik minik doğrayın ve süre 6 dakikaya düştüğünde sepeti sallayın ve biber ve domatesleri etlere ilave edin.Pişirme işlemi bittiğinde baharatları ilave edin ve sepeti sallayın.Sepeti kaldırdığınızda domates ve etin suyunun alt haznede birktiğini göreceksiniz işte arzu ederseniz o su ile bazlama ekmeklerinizi ıslatın ve kavurmayı ekmeğin içine koyun.Kuru soğan ve acı biber ile birlikte bekletmeden servise sunun.









not:Airfryer yoksa aynı işlemi saçta veya teflon tavada pişirme süresini 10 dakika arttırarak yapabilirsiniz.