31 Ağustos 2012 Cuma

Soğuk Çorba

Soğuk Çorba

Yaz bitti tarif yeni geldi :)


Soğuk çorbayı ilk kez kayınvalidemler sayesinde tatmıştım.Onun içinde kuru fasülye mısır vb. bakliyatlarda vardı ...Zamanla ben kendi damak zevkime göre olanı ve neredeyse en basitini seçtim sıklıkla yapar oldum.

Fotoğraftaki çorba içine taze nane doğranmış şekilde ancak ben özellikle çok yaptığınızda kullanmanızı tavsiye etmem.Nanenin rengi değişiyor ve bence kötü bir görüntüsü oluyor...Bu şekilde taze nanesiz hazırlanmış soğuk çorba dolapta 4-5 gün kalabilir.

Soğuk Çorba

2 su bardağı nohut
1,5 su bardağı buğday
2 kilo yoğurt
1 su bardağı su ,buz
kuru nane,tuz

istenirse:kurufasülye,mısır vs...

Nohutları 3 su bardağı su ile düdüklüde 20 dakika haşlayın.Buğdayları da düdüklüde üzerini 3 parmak geçecek şekilde su koyarak 25 dk kadar haşlayın.

Genişçe bir kaseye yoğurdu koyup çırpın.Haşlanmış buğday ve nohuttan istediğiniz kadar ilave edin.Yoğurt koyuysa biraz su ekleyin .(durdukça koyulaşacak o zaman daha çok su eklersiniz)1 tatlı kaşığı kadar kuru nanede ekleyip iyice soğutun.

Afiyet Olsun...

30 Ağustos 2012 Perşembe

Ev Yapımı Patates Cipsi


        Hayırlı cumalar Sevgili Dostlar. Bugün çocuklar için çok basit bir tarifim var. Aslında tarif demek bile haksızlık belki. Hatta pek çoğunuzun bildiği bu şeyi ben bir arkadaşımın kahvaltı sofrasında rastladım. Arkadaşım okula, oğlunun beslenmesine, patatesi bu şekilde yapıp koymuş. Öğrenciler "_Öğretmenim, Furkan beslenmede patates cipsi getirmiş. " demişler. Öğretmen gelip bir tane almış tam ikna olmamış. Bizim Furkan ise "_Öğretmenim benim annem bu şekilde yapıyor, ben seviyorum diye." deyince olay çözülmüş.
         Eşim işi gereği birçok fabrikaya gidiyor. Bu gittiği fabrikalardan birisi ise büyük bir markanın cips fabrikası. Ben şimdi felaket tellalcısı gibi olmıyayım ama, malesef o kadar güvenlik önlemlerine rağmen, cipsten tiksinmiş durumda. Bizlere kesinlikle cips alımını yasakladı. Bu şekilde cips yapmak çocuklar için ve tabi benim için de iyi oldu.
          Patatesleri kızarttıktan sonra isterseniz, üzerine kekik, pulbiber yada sevdiğiniz başka baharatları da ekleyebilirsiniz. Biz sade olanını seviyoruz. Labne peynirli dib sosla güzel gidiyor. Fakat bugün biz kahvaltıda bu şekilde yedik. Sizlere de şiddetle öneririm.


Patates Cipsi İçin Malzemeler:
  •  3 adet orta boy patates
  • Kızartmak için ayçiçek yağı
  • Tuz
  • İsteğe göre baharat







Yapılışı:
  1.  Patateslerin kabukları soyulur ve resimdeki kabuk soyma aparatı ile patates ince ince dilimlerir.
  2. Bir taraftan kızartma tenceremize sıvıyağı ekleriz, yağ kızınca içine patates dilimlerini teker teker atarız. Hepsini birlikte atmaya kalkarsak, çıtır çıtır olmuyor.
  3. Bir tabağın altına kağıt havlu sereriz. Yağdan çıkarttığımız patatesleri bu havlunun üzerine alıp, tuz serperiz. Eğer baharatlı yapacak isek baharatını da bu esnada koymamız gerekiyor.
  4. Bu işlem patatesler bitene kadar devam ediyor. Hepsi bu kadar. Afiyet şeker olsun...

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Kahveli Crem Bruule






Kahveli Crem Bruule



Malzemeler;

1 kutu krema

1.5 su bardağı süt

2 adet yumurta

1/2 su bardağı toz şeker

1 silme yemek kaşığı nescafe

1 paket vanilya



Yapılışı;

Nescafeyi süte katarak çözdürün. Nescafeli süt ve kremayı bir tencerede karıştırın, kaynatın, toz şekeri ekleyin ve eriyince ocaktan alıp ılımaya bırakın. Ilıdığında yumurtaları tek tek ilave ederek tel çırpıcıyla çırpın.

Kahveli Crem Bruule






Kahveli Crem Bruule



Malzemeler;

1 kutu krema

1.5 su bardağı süt

2 adet yumurta

1/2 su bardağı toz şeker

1 silme yemek kaşığı nescafe

1 paket vanilya



Yapılışı;

Nescafeyi süte katarak çözdürün. Nescafeli süt ve kremayı bir tencerede karıştırın, kaynatın, toz şekeri ekleyin ve eriyince ocaktan alıp ılımaya bırakın. Ilıdığında yumurtaları tek tek ilave ederek tel çırpıcıyla çırpın.

Gül Biber Turşusu





            Anneciğim bahçesinden getirdi bu biberleri. Ben de tazesini ilk kez görüyorum. Adı "gül biber", incecik, çıtır çıtır, yemesi güzel. Hazır annem varken, bu biberleri taze tüketmek yerine, turşusunu yaptırdım. O malzemeyi koydu, ben not aldım. 4-5 günde yemeye hazır. Annem, maraşbiberi ile de turşu yapıyor aynı şekilde. Tadına gelince acısı var biraz fakat yemeye doyulmuyor. Ben nerdeyse sayarak koyuyorum sofraya. O kadar kıymetli yani benim için. Hem annemin eli değdiği için, hem o yetiştirdiği için.
           İster hafif acı tadıyla, çorbalarınıza eşlik etsin, isterseniz kahvaltı sofranızda yerini alsın. En güzel halini ise kısırın yanında yediğiniz zaman alıyor. Kalın sağlıcakla...


Malzemeler:

  • 1 kg gül biber
  • 1 çay bardağı toz şeker
  • 1 çay bardağı ayçiçek yağı
  • 3 tatlı kaşığı tuz
  • 1 baş sarımsak
  • kavanozun üstünü geçeçek kadar üzüm sirkesi





 Yapılışı:
  1. Bir tencereye su koyup, kaynamaya bırakıyoruz. Biberleri yıkayıp bu su kaynayınca bu suda biberleri, 1-2 dakika  kadar hafifçe haşlıyoruz. Rengi biraz dönsün yeter, niyetimiz biber haşlaması yapmak değil :)
  2. Sarımsakları soyup, doğruyoruz. Turşuyu koyacağımız kavanozumuzun en dibini kapatacak şekilde biberlerden koyuyoruz. 
  3. Üzerine doğranmış sarımsaklardan bir kaşık serpiyoruz, biraz şeker, biraz yağ,biraz tuz... Bütün malzeme bitene kadar bu işlem devam ediyor.
  4. Biberler bitince sirkeyi alıp biberlerin üzerini geçene kadar kavanozumuzu dolduruyoruz. Bu şekilde 5 gün kalması yetiyor. Tabi daha uzun kalması da sizin elinizde. Afiyet Olsun...

28 Ağustos 2012 Salı

ALİNAZİK

IMG_1156

Herkese hayırlı günler. Havalar hafiften hafiften serinlemeye başladı. Ankara' da bugün hava bir açık bir kapalı sağnak yağış uyarısı yapıldı ama buraya henüz tek damla yaş düşmedi.

Yaz yavaştan yavaştan biterken patlıcanları dolaplara koymaya başladık sanırım. Yani kış hazırlıklarına başlanıldı mutfaklarda. Ben de cumartesi pazardan almış olduğum patlıcanları közleyip dondurucuya koydum. Biraz da ayırıp Alinazik yaptım. Herkese denemesini kesinlikle tavsiye ederim. Akşam için harika bir ana yemek. Şimdiden kolay gelsin hanımlar..


MALZEMELER:
3-4 adet patlıcan
1 kase süzme yoğurt
2-3 diş sarımsak
tuz

Kıymalı Harç İçin;

300 gr. kıyma
3-4 adet sivri biber
2 adet domates
sıvı yağ
tuz , karabiber

YAPILIŞI:

1- Patlıcanları közleyip soyuyoruz.

2- Közlenen patlıcanları dilimleyip soğuması için bir kenara ayırıyoruz.

3- Diğer taraftan tavaya yağı koyup önce kıymayı ardından sırasıyla minik minik doğradığımız biberleri ve domatesleri ilave ediyoruz. Tuz ve karabiberini de ilave etmeyi unutmuyoruz.

4- Domatesler kendi suyunu çekene kadar kavurma işlemine devam ediyoruz.

5- Süzme yoğurdu geniş bir kaseye alıp üzerine patlıcanları ve rendelediğimiz yada dövdüğümüz :) sarımsakları da ekliyoruz. Tuzunu da katıp karıştırıyoruz.

6- Patlıcanlı yoğurdu servis tabağına alıp üzerine kıymalı harcımızı döküp maydonoz ve közlenmiş biberle servis yapıyoruz.

                                                                                              AFİYET OLSUN...

Sarığı Burma / Burma Baklava (Bayram Tatlıları)


Acilen fotoğraf makinası almam gerek...
Bugün makinadaki fotoğrafları bilgisayara aktarırken fotoğrafların bir kısmının olmadığını fark ettim.
Fotoğrafları çekerken "kayıt ederken bir problem oluştu" gibi bir ikaz geldi.
Ben son çektiklerim sanmıştım.
Ancak buyük bir kısmını kaydetmemiş. Kayıtlı olanların bir çoğuda silinmiş.
Kurtarabildiklerim...
Tatlımızın pişmiş ve en son şerbetlenmiş hali yok.

Bazı şeyler kısmet işte...
Ben de Yeşim'e söz vermiştim bol fotoğraf çekeceğim diye...

Bu tarifi Swotpisces'in sayfasından aldım.
Tarif için tekrar teşekkürler... 

Malzemeler
1 yumurta
1 çay bardağı süt
1 çay bardağı yoğurt
1 çay bardağı sıvıyağ
1 çorba kaşığı sirke (nar sirkesi kullandım)
1/2 paket kabartma tozu
1 çimdik tuz
aldığı kadar un.

Üzeri için;
150 gr. tereyağ (eritilmiş)

Şerbeti için;
4 su bardağı şeker
3 su bardağı su
2-3 damla limon suyu

Hazırlanışı

Ben önce şerbeti hazırlıyorum ki tatlı pişene kadar şerbet soğusun.

Şekerle suyu kıvam alıncaya kadar kaynatalım. Kıvam aldıktan sonra limon suyunu da ekleyerek birkaç dakika daha kaynatıp, ateşten alarak soğumaya bırakalım.

Diğer malzemeler ile kulak memesi yumuşaklığında bir hamur hazırlayalım.

Bu hamur, üzerine temiz bir bez örterek en az 1 saat  dinlendirilir. Hamur 12 bezeye ayrılır ve bir süre daha böyle bekletilir. Bu bezeler un/nişasta yardımıyla teker teker açılır.

Eğer açarken zorlanıyorsanız. Merdane ile tabak büyüklüğünde açıp, daha sonra oklavayla inceltebilirsiniz (Bana merdane ile açmak daha zor geliyor)
Ben bu boyuta kadar un ile bundan sonra nişasta ile açıyorum.

Siz daha da ince açabilirsiniz. Benim masamın boyutu bu kadara izin veriyor.
Masa örtüsünün deseni görünecek kadar ince açmak yeter diye düşündüm ;)  
Açılan hamura ceviz dökülür. 
Oklavaya sarılır.
Sonra iki yandan içe doğru büzülür. 
 Katlarını bozmadan dikkatlice oklavadan çıkarılır.
İstenilen boyutlarda kesilerek tepsiye dizilir.

Ben bir tepsiyi böyle yaptım.
Böylede çok güzel oldu ama kenarlar ortalara göre biraz ince kaldı ve keserken de biraz katları açılıyor.
Diğer tepsiyi değişik şekilde yaptım.
Hamuru açtıktan sonra dörde böldüm ve cevizini serptim.
Bu aşamalarıda tek tek fotoğraflamıştım ama ;(
Sonra her parçayı orta kısmından dışarı doğru tek tek oklavaya sardım ve büzdüm.
Şekilleri daha güzel oldu.

Güncelleme (31.08.2012)
İnanmayacaksınız ama hazırlık aşamasını cep telefonumla da çekmişim.
O fotoğraflarıda ekleyim istedim.
Bu iki fotoğraf yeni...



Sanırım benim tepsim biraz küçük geldi.
Swotpisces'in yaptıkları daha ayrık dizilmişti.
Sanırım ayrık dizilirse daha kıyır kıyır olur.
Ama lezzet olarak benim tatlımda muhteşem oldu.

Eritilmiş tereyağını da tatlımızın üzerinden gezdiriyoruz ve doğru fırına...

Ben 190 derecede iyice kızarıncaya kadar pişirdim.
Tatlı sıcak, şerbet ılık/soğuk arası olacak şekilde şerbetini verdim.

Kızarmış ve şerbetlenmiş halini hayal gücünüze bırakıyorum ;)

Afiyet olsun...

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Yoğurtlu Patlıcan Sarma


Her tatil sonrası olduğu gibi mutfağa dönüş çok zor benim için.Bu sıralar ya aynı yemekler pişiyor evde yada fotoğraflamak zor geliyor...Bugün serin havanın bizi titretmesi ile umarım kendime gelip eski hevesime kavuşurum :)


Yoğurtlu Patlıcan Sarma

3 adet kemer patlıcan
3 adet kırmızı biber
4 yemek kaşığı süzme yoğurt
1 diş sarmısak
5 yemek kaşığı mısır unu
1 yumurta(galete unuda olur)
tuz
Kızartmak için:2 su bardağı sıvıyağ

10-15 adet yeşil soğan sapı


Patlıcanları ince uzun şeritler olacak şekilde 4 -5 parçaya keselim yarım saat tuzlu suda bekletelim. Süre sonunda her bir dilimi önce yumurtaya sonra mısır ununa bulayıp kızgın yağda önlü arkalı kızartalım.

Biberleri közleyip kabuklarını soyalım ve minik doğrayalım. Biberlere süzme yoğurt,sarımsak ve tuz ilave edip iyice karıştıralım.

Her bir patlıcan diliminin ucuna yoğurtlu biberden 1 tatlı kaşığı koyup saralım ve kaynar suda beklemiş soğan sapı ile bağlayalım.


Afiyet Olsun...

Etli Kabak Dolması


Bayramdan sonraki üç günü de izin alarak iyice dinlendim.
Oğlumla vakit geçirmek çok keyifliydi.
Bugün beni evde göremeyince nasıl olur onu bilemiyorum.
Bu dokuz günü özetlemek gerekirse;

Cumartesi günü kendimi aştım ;)
Sevgili Şevket Babama (kayınpederim) ve Nevin Anneme (kayınvalidem)
-Patatesli Kıymalı Poğaça (daha önce peynirlisini yapmıştım, sadece iç malzemesi patatesi rendeledim ve biraz sıvıyağda kavurdum. Kıymayı ayrı kavurdum ve kavrulan patatese ekleyerek tuzunu baharatını ekledim birkaç dakikada birlikte kavruldu.)
Annemler için;
-Sarığı Burma (sabah çanta değiştirdim, fotoğraf makinasını yanıma almışım ama fotoğrafları bilgisayara aktarmak için kullandığım ara kabloyu unutmuşum. Bu nedenle fotoğraflar yarın...)
Kendi evime;
-Sarığı Burma Tatlısı
- Sodalı Börek

hepsini ben yaptım ;)
sanırım mutfağa girince kendimi kaybediyorum ;)
(böyle sayınca az görünüyor; 2 tepsi laz böreği, 2 tepsi sarığı burma, 4 tepsi poğaça, 2 kg yufkadan Tavuklu mantarlı bohça böreği, 2 tepsi sodalı börek. Sodalı böreği ve bohça böreğini pişirmedim. Bayramın ikinci günü sabah taze taze pişirdim, çok da güzel oldu.)

Pazar Günü geleneksel bayram kahvaltımız ve aile büyüklerini ziyaret...
Bayramın Birinci günü kimseyi arayıp bayramlaşamadım.
Telefonumu sevgili oğlum arefe günü akşam sakladı.
Çaldırsaydın, dediğinizi duyar gibiyim ;)
Benim oğlum işini tesadüflere bırakmaz. Telefonu bir şekilde kapatmış (yere düşürmüşte olabilir)
Bütün evi aradık telefon yok.
Bu ara ev toplama merakımız var; yastıklar vestiyerden, kepçe-maşa gibi mutfak eşyaları yataklardan çıkabiliyor. Eskiden belirli yerlere saklıyordu. Büyüdükçe alternatifleri artıyor.
Kısaca telefonumu Bayramın 2. günü akşamı mutfaktaki erzak dolabında tesadüfen buldum.

Pazartesi ve Salı Günü evdeydik.
Misafir ağırladık.
Benim en büyük yardımcım Kuzey Efendi her zaman ki gibi iş başındaydı.
Salı sabahı teyzemler geldi, sohbet çok keyifliydi. Biz ailecek çayı çok severiz (karadenizliyiz ya!). Onlar kalktığında çay bardakları sehbalardaydı. Kapıdan uğurladık, salondaki bardakların bir kısmını aldım, mutfağa götürdüm. Geri dönüp diğerlerini alacağım ama benim hamarat oğlum iş başında, bir şekerlik şekeri halının ortasına dökmüş üzerine de yarım bardak çayı gezdiriyor.
Bir de mutlu, heyecanlı...
"Eh! Kuzey" dedim. "Anneciğim, hani onlara dokunmuyorduk" diye, devam ettim.
Ne dese beğenirsiniz "ama anne iş yapıyorum, yardım ediyorum" dedi.
Ne denir ki bu durumda "hadi anneciğim ben burayı toplayım, sen oyuncaklarını topla" dedim.
"mam" (bu "tamam" demek) dedi ve gitti.
Geçen sene bayramda da içi renkli deniz kumu olan vazoyu dökmüştü.
Çay-şekere razı olursunuz. Her yere yapışıyor elektrik süpürgesi bile çekmiyor yapışanları, bayram günü bütün salonu silmek zorunda kalmıştım.
Belki inanmayacaksınız ama beni tanıyanlar bilir, ben bunlara hiç kızmıyorum.
Bu o çocuğun hatası değil.
Benim bunları düşünüp önlem almam gerekirdi
ve dua ediyorum ki kendine bir şey olmadığı için...
Kirlenen temizlenir, kırılanın yenisi alınır.
Ama çocuklarımızdan daha kıymetli bir şeyimiz yok (olanlar da varsa bir düşünsün!)
Ya kendilerine bir şey olsa...
Kalplerini kırmanın, bağarıp-çağarmanın da fiziksel şiddetten daha zararlı olduğunu düşünenlerdenim.
Olmuyor mu?
Mutlaka oluyor ama çok şükür benim ki planlı bağırıp-çağarma ve fırçanın dışında kalıyor.
İlk tepki "Eh! Kuzey"
 ...

Bu bayram çoğu arkadaşımız ve akrabalarımız şehir dışındaydı.
Sanki biraz buruk geçti bayram...
Belki de alışık olduğumuzun dışında olduğu için ;)
Neyse, yine de bayram doğası itibariyle çok güzel...

Diğer günlerde bolca oğlumla ve eşimle vakit geçirdim.
gezdik, tembellik ettik...

Oğlum hergün yeni bir şey keşfediyor.
İyice dili çözüldü.
Belli yakıştırmaları var ki gülmekten ölürsünüz.
İlk aklıma gelen "1-1-3".
"1-1-3" deyince aklınıza ne gelir.
Akçakoca'ya gittiğimizde kaldığımız evin tam karşısına her akşam trafik ekip otosu park ediyor, orada ellerinde telsiz anonslar yapıyorlardı. Bizim meraklılarda balkonda onları izliyorlardı. İlk günlerde elini telsiz yapıp, "1-1-3 sağa çek, önüne bak" gibi anonslar yapıyordu.
Polislerin adıda "1-1-3" kaldı.
Şimdi nerede polis arabası görse "anne bak, 1-1-3" diyor.

Bugün iş başı ;) 

Etli kabak dolması diye başladık iş nereye geldi.
Neyse tarife geçelim ;)
Bu dolmalar bayramdan önce yapılmıştı, bugün yeni fotoğraf olmadığından bununla idare edeceksiniz.


Malzemeler

1 kg kabak
50 gr margarin

İç malzemesi için

300 gr kıyma
1 çay bardağı pirinç
1 yemek kaşığı salça
2 adet rendelenmiş domates
2 soğan (biri rendelenecek, biri incecik doğranacak)
yarım çay bardağı sıvıyağ
1 çay bardağı su
yarım bağ maydanoz
2-3 dal dereotu
Karabiber
Kırmızı biber
Kekik (bolca)
Nane
Tuz

Hazırlanışı

Bütün iç malzemeleri karıstırılır. Baharatları kendi damak tadınıza göre ayarlarsınız.

Kabakların sap kısmı kesilir ve içi güzelce oyulur. İçlerine parmağımla tuz sürüyorum yoksa tadı sası oluyor.

İç malzemesi fazla sıkıştırmadan konulur ve kapaklar üzerine kapatılır.

Tencereye dizilir. Üzerini geçmeyecek hatta bir parmak altında kalacak şekilde su konulacak.

Üzerine 50 gr. margarini doğruyorum. Tereyağ koymak isteyebilirsiniz yalnız ben denedim çok ağır oluyor. Yine de tercih sizin.

Ben düdüklü tencerede 15 dakika pişiriyorum.

İsterseniz normal tencerede de pişirebilirsiniz. O zaman da kaynayıncaya kadar harlı ateşte, kaynayınca kısık ateşte pişireceksiniz. Ne kadar sürer bilemiyorum, kabaklar pişinceye kadar diyelim ;)

Şu güzelliğe bir bakar mısınız?

Kuzey'in nazlanmadan yediği tek sebze olduğu için her hafta mutlaka ya yemeği ya dolması olur.

Et yemediği için bol kıymalı pişer ki, et ihtiyacını da biraz olsun karşılasın.

Afiyet olsun... 



Erik Marmelatı



              Bayramı köyde geçirince elimiz boş dönmedik. Hazır bostandan topladığımız taze fasulyeler, yine kendi ellerimizle topladığımız kiren (kızılcık), çerkeşe özgü peynir ve tereyağ ve hatta teyzemin bahçesinden toplayıp getirdiği bahçe erikleri...
            Her neyse dün bütün gün bu nevaleleri poşetleyip ortadan kaldırmakla meşguldüm.  Marmelat yapımını ben reçel gibi görmüyorum. Yani bence sadece görüntü olarak değişik değil bu iki tür. Bana marmelatlar pek tatlı değil de sanki biraz mayhoş olmalıymış gibi gelir. Bu nedenle ben fazla şeker katmıyorum. O doğal ekşilik hoşuma gidiyor. Denemeniz dileğiyle...

Malzemeler:
  • 2 kg erik (fazla ekşi olmayanlarından)
  • 3 su bardağı dolusu toz şeker
  • birkaç damla limon suyu
  • 1 su bardağı su

Not: Benim kullandığım erikler fazla ekşi değillerdi. Bu yüzden bu miktarda şeker yeterli oldu. Eriklerinizin ekşiliği ve kendi damak tadınıza göre şeker oranını ayarlamanızı öneririm.


Yapılışı:
  1. Erikler yıkanıp derince bir tencereye alınır. İlk etapta dibini tutmasın diye bir su bardağı su ekleriz.  Arada bir karıştırarak eriklerin kabukları iyice soyulup süzgeçten geçmesi kolaylaşacak hale gelince altını kapatıp ılımaya bırakırız.
  2. Büyükçe süzgeci altına bir tencere koyarız. Süzgece erikleri boşaltırız. Suyunu süzmesini bekleriz. İyice soğuyunca elimizle yada bir kepçe yardımıyla bastırarak erikleri süzgeçten geçiririz.
  3. Tencereyi tekrar ocağa alırız. Bir iki fokurmaya başlayınca içine şeker ilave ederiz. Şekeri karıştırarak eritiriz. Marmelat kıvam alıncaya kadar ocakta tutarız. Koyulaşınca dikkat edin sürekli başında durmanız gerekir. Çünkü dibi kolayca tutabilir.
  4. Marmelatın kıvamını kepçeden kolayca akan kıvamda tutarız. Çünkü marmelat soğuyunca hatta buzdolabında aylarca bile kalacağından koyulaşacaktır. Fazla sert bir hal almasını istemiyoruz o yüzden fazla koyu kıvamlı olmadan ocaktan alıyoruz. Ocaktan olacağımıza yakın limon suyunu sıkar birkaç dakika daha tutar ocaktan alırız. Afiyet Olsun...

Not: Sıcaklarda reçel ve marmelatları iyi muhafaza etmek gerekir. Hele de erik gibi kolayca bozulabilecek türden olanları en iyisi buzdolabında muhafaza etmek bence.

26 Ağustos 2012 Pazar

Hamuru Bol Davet Sofrası




Ramazan'dan önceye ait bir yazı. Çook uzaklardaki arkadaşımızın ülkeye teşrifiyle evimizi şenlendirdiği için hazırladığımız bol karbonhidratlı bir sofra..




Yoğurtlu Lezize.. İçine birazcık göbek marul ekleyerek üzerine cips parçaları gezdirdim. Daha önce bir blogda görmüştüm cipsli salata ama hatırlamıyorum neresi olduğunu...
Patatesli Kıyır Börek.. Gerçekten kıyır börek, çıtır çıtır..

Hamuru Bol Davet Sofrası




Ramazan'dan önceye ait bir yazı. Çook uzaklardaki arkadaşımızın ülkeye teşrifiyle evimizi şenlendirdiği için hazırladığımız bol karbonhidratlı bir sofra..




Yoğurtlu Lezize.. İçine birazcık göbek marul ekleyerek üzerine cips parçaları gezdirdim. Daha önce bir blogda görmüştüm cipsli salata ama hatırlamıyorum neresi olduğunu...
Patatesli Kıyır Börek.. Gerçekten kıyır börek, çıtır çıtır..

EV YAPIMI ETİ PUF

DSC05410


Çok sıcak bir Ankara pazarından merhabalar.

Ev de olup çocuklarla yapabileceğiniz harika bir pasta tarifi. yapımı kolay yemesi lezzetli puflar.



MALZEMELER:

KEKİ İÇİN:
2yumurta
1.5 fincan toz şeker
2 fincan un
1 fincan (yarısı süt yarısı su)
kabartma tozu
vanilya
kakao

ÜZERİ İÇİN:
3 adet krem şanti
2 su bardağı süt

YAPILIŞI:

1- kek malzemeleri sırasıyla mikserde çırpılıp yağlanmış tepsiye dökülür.

2- önceden ısıtılmış fırında 15 -20 dakika pişirilir.

3- Kek soğuduktan sonra çay bardağı,su bardağı yada yuvarlak kalıplarla şekiller verilir.

4- Kalan kek parçaları rondoda parçalanıp (ister renkli pasta süsü ile ister hindistan cevizi ile) karıştırlır.

5- krem şanti ve süt ile koyu kıvamlı bir krema hazırlanır.

6- Hazırladığımız kremayı yuvarlak şekilli kekin üzerine 1.5 tatlı kaşığı hafif bombeli şekilde sürülür.

7- Kremalı kekimizi rondo da parçalamış olduğumuz kek parçalarına bulayıp servis tabağına alıyoruz.

8- Servis etmeden önce 1-2 saat buzdolabında dinlendirebilirsiniz.

Sizler daha değişik kalıplar ile farklı sunumlar yapabilirsiniz...
                                                             
                                                                                                    AFİYET OLSUN...

24 Ağustos 2012 Cuma

Kolay Haydari


Hem meze olarak rakının yanına, hem de film seyrederken cipsin yanına yaptığım kolay haydari. Çocuklar hiç değilse cipsle beraber yoğurt yemiş oluyorlar. :(
Hem çok kolay , hem de çok lezzetli.

3-4 kaşık yoğurdu tel süzgeçin üzerine kağıt havlu koyarak süzdürüyorsunuz yada direk süzme yoğurt kullanıyorsunuz. İçine bol nane ( 2 yemek kaşığı dolusu) ve kızmızı pul biber ( 1 yemek kaşığı dolusu) döküyorsunuz. Tuz da katıyorsunuz. Hepsi bu kadar.
Aslında verilen miktarların hepsini kendi ağız tadınıza göre ayarlarsanız çok daha iyi olur. Ama içinde pul biberler ve naneler gözükecek :)

İncir Uyutması Tatlısı




             İncir uyutması, bilindiği gibi, süte biraz şeker eklenip, içine kuru incir ilavesi ile yapılan bir tatlı. Ben bu şekilde sevmediğimden biraz farklılık kattım. Örneğin nişasta ekleyip, sütlü tatlı tarzını verdim ve içine eklediğim tereyağ hem kıvamını hem de lezzetini artırdı vanilin aroması da eklenince, yemesi hoş bir hal aldı. Böylece benim elimdeki incirler değerlendi. Daha da önemlisi, çocuklar tatlı bahanesine incir yediler. Rengi karamel rengi oldu çünkü ben biraz bu renk geçsin istedim. Yani tatlı kıvam alınca da en son ekleyebilirdim ama bence tatlıya özünü asıl yansıtan bu renk. İçindeki incir çekirdekleri çıtır çıtır bir hoşluk katıyor. Ben beğendim şahsen. Tabi her zamanki gibi tercih sizin...

İncir Uyutması Tatlısı için malzemeler:
  • 10-12 adet kuru incir (içlerine dikkat edin)
  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı şeker 
  • 2 kaşık nişasta (tepeleme)
  • 2 paket şekerli vanilin
  • 1/2 yemek kaşığı tereyağ
  • üzeri için ceviz






    Yapılışı:
    1. İncirleri yıkayıp, mümkün olduğunca küçük şekilde doğruyoruz. Üzerine sıcak su ekleyip yumuşaması için kenara alıyoruz. İncirler bu şekilde 10 dakika yumuşuyor. Süzgece alıp suyunu süzmesini sağlıyoruz.
    2. Süte nişasta ve  şekeri ekleyip iyice karıştırıyoruz ve ocağa alıyoruz.
    3. Sütün başında durarak sürekli karıştırıyoruz.
    4. Suyu süzülen incirleri süte ekliyoruz. Tereyağ ve vanilini de ekliyoruz. Karıştırmaya devam ediyoruz.Muhallebi kıvamını alınca ocaktan alıp kaselere boşaltıyoruz. Üzerini cevizle süsleyip buzdolabına kaldırıyoruz. 3 saat buzdolabında bekletip soğuk tüketiyoruz. Afiyet Olsun...

    23 Ağustos 2012 Perşembe

    GECİKMİŞ BİR GÜN SOFRASI

    DSC05405

    Sevgili arkadaşım Mine'nin harika gün sofrasını ancak yayınlayabiliyorum.
    Her zaman olduğu gibi bizlere harika lezzetler yapmıştı.
    Ellerine sağlık Mine...
    sizleri bu güzel lezzetlerle başbaşa bırakıyorum iyi seyirler...

    DSC05410

    ev yapımı nefis eti puflar... (tarifi yakın da)

    gün sofrası

    Kuş üzümlü tavuklu pilav
    Sodalı peynirli börek
    patates salatası
    tavuk göğüslü etimek tatlısı
    yoğurtlu kereviz

    DSC05419

    tahinli pekmezli kek

    kolaj

    patates salatası
    havuç tatarator

    22 Ağustos 2012 Çarşamba

    Karnıyarık börek


    Aslında çok bilindik börektir ama benim arşivimde yokmuş. Ben de yapıp koyayım dedim. İçi peynirli, domatesli, biberli. Yaz günlerindeki favori böreklerimden ikincisi. Birincisi tabii ki patlıcanlı börek

    Malzemeler:

    • 5 adet yufka
    • 1 su bardağı bardak süt
    • 3 çorba kaşığı dolusu yoğurt
    • 1 çay bardağı sıvı yağ
    • 1 adet yumurta
    • İçi için: Bir tabak dolusu peynir veya severseniz lor, 3 orta boy domates, 7-8 adet sivri biber

    Yapılışı:

    1.Domatesleri küp küp, biberleri ince ince doğrayın. Peynirle karıştırın.
    2.Bir kapta sıvıyağı, yoğurdu , yumurtanın akını ( sarısını böreğin üstüne süreceğiz) ve sütü bir güzel karıştırın. (Sıvısı yani)
    3.Yufkaları sigara böreği saracak gibi 8 parçaya kesin. Her bir yufkadan 8 adet üçgen yufkanız olacak yani. Üçgenin üstüne önce sıvısını sürün, sonra geniş kenarına malzemeyi koyun. Sigara böreği gibi sarın . Benimkiler biraz uzun uzun oldu. Siz daha kısa ve tombik yapabilirsiniz :)) Hepsini yağlı kağıt serilmiş tepsiye dizin.
    4.Üstüne bıçakla kesik atın. Yumurta sarısını sürüp 170 derecelik fırında 30 dakika pişirin. Pişerken attığınız kesik açılacak , yarık haline gelecek ve karnıyarık görüntüsü alacaktır.

    Tas Kebabı


                      Merhabalar Sevgili Dostlar. Mübarek ramazan ayını da geride bıraktık. Bayramı hayırlısıyla geçirdik. Aslında bu tarif bayram tatiline çıkmadan öncesi için hazırlanmıştı, gidişimiz o kadar yoğun ve acele oldu ki yayınlamak bu güne nasip oldu. Bayramı Çerkeş'te geçirdik.  Eş, dost, akraba bu bayram hep köye gelmişler. Akşamları hatta bazı sabahlar orada soba yaktık. Evet yanlış duymadınız soba yaktık çünkü üşüdük. Ben buradan ince şeylerle gitmiştim, fakat epeyce soğuktu. İzgi ile ben sobanın yanına kediler gibi yanaştık, erkenden kış yaşadık. Köyde bayram eski adetlerle yaşandı. Mesela sabah erkekler bayram namazından çıktığında bizler de hazırda bekleyip, benim ufaklıklarla birlikte ceviz topladık. Hepimizin elinde birer poşet vardı. Hane sahipleri evin önüne çıkmış, ellerinde cevizlerle bizleri bekliyordu. Bizler onların yanına gidiyor, bayramını kutluyorduk, onlar da bizlere ceviz veriyordu.  Güzel ve değişik bir bayramdı bizler için, malesef kısa sürdü.
                  Şimdi gelelim tarifimize. Et yemekleriyle her zaman aram iyi olmuştur, benim kızların aksine. Kime çektilerse artık. Tas kebabına patates yada bezelye koymayanlar da var biliyorum. Bu şekilde tas kebabını, biz düğünlerimizde yaparız. Biz tas kebabını bu şekilde severiz. Ben de alışkın olduğum şekilde yapıyorum. Denemek size kalmış...

    5-6 kişilik
    Malzemeler:

    • 600 gram dana eti (mümkünse yumuşak yerlerinden)
    • 1 çay bardağı haşlanmış yada konserve bezelye
    • 1 tane kırmızı biber
    • 1-2 tane sivri biber
    • 1 orta boy patates
    • 1 kaşık salça
    • sıvıyağ
    • isteğe göre tane karabiber yada toz karabiber
    Marine etmek için:
    • Et kuşbaşı şeklinde doğruyoruz.
    • 1 çay kaşığı tuz
    • 1 soğanın suyu
    • 2 kaşık sıvıyağ
    • 1/2 su bardağı süt

    Yapılışı:
    1. Etleri bir gece önceden terbiyelemek en iyisi. Çünkü dana etini pişirmek için epeyce zaman gerebiliyor. Terbiyelediğimiz taktirde, etler daha lezzetli ve daha yumuşak oluyor. O zaman buyurun terbiyeleme kısmına.
      Etleri bir kaseye alıyoruz. İçine bir soğanı rendeleyip suyunu sıkarak, etlere bu suyu ekliyoruz. 1/2 su bardağı kadar sütü ekliyoruz. 2 kaşık sıvıyağ ekleyerek iyice karıştırıyoruz. Üzerini streç filmle kapatıp buzdolabında 1 gece dinlendiriyoruz. 
    2. Etleri marine ederken soğan suyu ile yumuşattığımız için isterseniz soğan eklemeyebilirsiniz. Fakat soğan Türk mutfağında bolca kullanılan ve bizim damak tadımıza uygun olduğu için ben yemeğin içine de soğan ekliyorum. Soğanı küp küp doğrayıp, bir teflon yada döküm tencereye alıyoruz. İçine Biraz sıvıyağ ekleyip, soğanları kavuruyoruz. Soğanlar kavrulmaya yakın içine salçayı ekliyor çok az da salça ile kavuruyoruz. 
    3. Sıra etleri eklemeye geldi. Etlerden sonra karabiber ve istediğiniz başka baharat varsa onları ekliyoruz. Kapağı kapalı ve kısık ateşte olarak etlerin suyunu çekmesini sağlıyoruz.
    4. İçine küp küp doğranmış (etlerin boyutuna göre) patatesleri ekliyoruz. Biraz su ekliyoruz. En son biberleri doğrayıp ekledikten sonra, patatesler yumuşayınca altını kapatıyoruz. Afiyet Olsun...

    Cevizli Tel Kadayıf Tatlısı


    Malzemeler;
    • 500 gr yaş tel kadayıf,
    • 125 gr tereyağı,( tereyağı- sıvı yağ karışımı da yapabilirsiniz)
    • İri dövülmüş ceviz,
    • 4 su bardağı şeker,
    • 3 su bardağı su,
    • 1/2 limon suyu,
    • 30 cm çapında tepsi,
    Yapılışı;
    1. Şeker ile suyu bir tencerede kaynatın, kaynamaya başladıktan sonra 7-8 dakika daha kaynatın, limon suyunu ilave edin bir taşım kaynatın ocaktan alın.
    2. Kadayıfı geniş bir kabın içine alın, üzerine eritilmiş tere yağını gezdirin, eliniz ile kadayıfı ovuştura, ovuştura harmanlayarak yağın her yere dağılmasını sağlayın.
    3. Tepsiyi yağlayın tabanına bir kat kadayıfı serin, bir miktar ceviz serpin, sonra tekrar kadayıf serin yine ceviz serpin. Bu şekilde kadayıf bitinceye kadar devam edin.
    4. Tepsinizden küçük bir tepsiyi kadayıfın üzerine iyice bastırarak kadayıfı sıkıştırın.200 derece fırında kızartın. 
    5. Biraz soğuduktan sonra üzerine ılık şurubu gezdirerek dökün. 
    Afiyet olsun....