0

Yılmaz dün gece İstanbul'a döndü...
Haftaya biraz hüzünlü bir başlangıç yapıyorum yani.
Bu hüznü dağıtmak için hemen çikolatalı keke geçmek istiyorum!

Yılmaz'ın en favori keki olan ıslak keki yapmak için uzun süredir bir bahane bekleyen farklı bir tarifi denemek istedim. Annem farklı tarifler denemek için böylesi "bahane"lere karşıdır, ama bahane olmaksızın tatlı yapmama da karşıdır! Bazen ben de onun yaşına gelirsem sadece bildiğim ve yıllardır yaptığım klasikler(im)den oluşan bir mutfağım mı olur, yoksa sürekli yeni denemeler peşinde koşmaya devam mı ederim diye merak ediyorum...

Bu tarif, geçen kış bol bol çikolata tüketip bir çikolata canavarına dönüşerek okuduğum "Aşkın İlacı Çikolata" (Deniz Gürsoy) kitabında işaretlediğim tariflerden biriydi. Kitaptaki akla zarar tariflerden mutlaka denemek istediklerim vardı ama bir türlü fırsat olmuyordu. Yazarın çikolatalı kabaklı kekinin methini çok duyduğumdan, ve kitaptaki dondurma soslarından birini daha önce deneyip parmaklarımızı yediğimizden, bu tarifinden de güzel sonuç alacağımı umarak işe giriştim. Tabi başarısız olma durumunda gecenin ilerleyen saatlerinde Yılmaz'a klasik bir kek yapmayı da göze alarak!

Neyse ki sonuç gerçekten güzeldi. Ancak ıslak kek kıvamından çok, çikolata soslu browni kıvamında bir kek oldu. İçindeki taze nane ise tam tahmin ettiğim gibi harika bir aroma vermişti. Ben de o yüzden tarifin adı kitapta "çikolatalı ıslak kek" olmasına rağmen, arşivime "çikolatalı naneli kek" olarak kaydetmek istedim. Çünkü "naneli" sözcüğünü eklemezsem eğer, bu kekin en büyük özelliği arada kaybolabilirdi:) Doğrusunu söylemek gerekirse tatlı bir kekin içinde nane kullanmaya sevgili Safran'ın denemesini görmemiş olsaydım cesaret edemezdim. Onun sanat eseri gibi duran ve lezzetine emin olduğum kurabiyelerini gördükten sonra, bayıldığım After Eight çikolatalarının tadını da anımsayarak bu denemeye cesaret edebildim. Çikolatalı bir keke "ot" koyma fikrini anneme açıklamakta zorlandığımı tahmin edersiniz!.. Ama neyse ki After Eight deyince akan sular onun için de durduğundan, denememde sakınca görmedi.

Sonuçtaki tek pişmanlığım ölçüleri ikiye katlamamış olmamdı! Gerçekten de oldukça küçük bir kek oluyor, o nedenle denemek isterseniz ya en küçük kalıbınızı kullanmanızı (bana 20 cm.lik kalıp bile büyük geldi) ya da ölçüleri ikiye katlamanızı tavsiye ederim.

Malzemeler:

- 3 yemek kaşığı tereyağı
- 1/2 su bardağı süt
- 1 su bardağı toz şeker
- 3 yemek kaşığı kakao
- 2 adet yumurta
- 3-4 yemek kaşığı incecik kıyılmış taze nane
- 1 su bardağı un
- 1/2 çay kaşığı saf vanilya
- 1/2 paket kabartma tozu
Süsleme için:
- 40 g bittter çikolata
- 2 yemek kaşığı badem

Yapılışı:

1. Küçük bir tencereye tereyağını, sütü, şekeri ve kakaoyu koyun, ocağa alın. Bir taşım kaynadıktan sonra altını kapayın. Bu karışımdan 1 çay bardağını bir kenara ayırın.

2. Yumurtaların sarısını ve akını ayırın. Akları porselen veya cam bir kaseye alarak kar haline gelinceye kadar mikserin önce düşük sonra yüksek devrinde çırpın.

3. Yumurta sarılarını ılınmış olan kakaolu karışıma ekleyin, çırpın. Naneleri ekleyin, tekrar çırpın. Un, vanilya ve kabartma tozunu birlikte eleyerek ekleyin, karıştırın.

4. En son yumurta aklarını söndürmeden tahta bir kaşıkla hamura ekleyin. Yağlayıp unladığınız küçük yuvarlak bir kalıba dökerek 175 derece ısıtılmış fırında 35-40 dk kadar pişirin (kitabın önerisi 150 derecede 30 dk, siz kendi fırınınıza göre ayarlayın.)

5. Keki fırından aldıktan sonra ayırdığınız karışımı üzerine dökün, bıçakla birkaç yerinden delerek yedirin.

6. Bitter çikolatayı benmari usulü eriterek yağlı kağıt üzerine ince bir tabaka halinde yayın, soğutun. Daha sonra parçalara bölerek soğumuş olan kekinizin üzerine serpiştirin.***




*** Yılmaz tahminimizden erken gideceği için ben oldukça acele ettim ve kekin üzerine serpiştirdiğim çikolatalar fotoğraf çekene dek eriyince kekimin yeterince soğumadığını anlamış oldum:) Siz çikolatalarınızı kekiniz güzelce soğuyunca serpin, benim yine aceleden unuttuğum nane yaprakları ile süslemeyi de ihmal etmeyin!

Unutmadan, bir de pudra şekerine bulanmış siyah üzümler öneriliyordu süsleme için, henüz onlara kavuşmadığımızdan yapamadım ama çok güzel olurdu gibi geliyor...

Yorum Gönder

 
Top