0



Kahve müdavimlerinden sevgili Deniz Güney, geçenlerdeki bir yazışmamızda focaccia tarifim olup olmadığını sormuş, birkaç yerde gördüğümü ama hiç denemediğimi söylediğimde bana harika bir tarif göndermişti. Daha önce focaccianın yapımı zor bir ekmek olduğunu düşünüyordum açıkçası. Yine de en kısa sürede deneyeceklerim arasına aldım bu tarifi ve geçen Pazar günü aşurenin hemen ardından denedim!

Focaccia, İtalyan mutfağının geleneksel ekmeği. Bu ünlü ekmeğin, Akdeniz kıyılarında keşfedilen pizzanın ilk şekli olduğu rivayet ediliyor. Zaten pizzadan tek farkı hamurunun daha kalın olması ve üst malzemesinin pizzada olduğu kadar fazla olmaması. Google'daki grafikleri taradığımda farklı üst malzemelerin kullanıldığı focaccialar da gördüm, zaten focaccia çeşitlemelere açık bir ekmek tarifi.. Örneğin Hatice'nin tarifine de göz atabilirsiniz.

Benim denediğim tarifte kurutulmuş domates vardı ve ben bu sayede ilk kez kurutulmuş domates kullandım. Daha önce denememiş olmamın büyük kayıp olduğunu düşünüyorum! Deniz evde de yapılabileceğini yazmıştı ama mevsimi değildi tabi, o yüzden ben Tukaş'ın konservesini kullandım. Konservesi bile bu kadar lezzetliyse ev yapımının tadını düşünemiyorum. Annemle bu yaz domates konservesi yaparken bir miktar da güneşte kurutmaya karar verdik... Yazın o en lezzetli domateslerinden daha güzel bir pizza malzemesi olamaz sanırım!

Focaccia hamuru oldukça güzel bir hamur oldu. Dikdörtgen fırın tepsime yaydım, üst malzemesini döşedim ve büyük bir merakla fırına verdim. Ekmeğimiz gün batarken enfes kokularla fırından çıktı.. Karanlık çökmeden ve ekmek soğumadan aceleyle fotoğrafları çekildi.. Aşure telaşıyla akşam yemeği yapamamıştık zaten, yanına bir çay demlendi ve çok acıkmış 3 kişi tarafından hemen paylaşıldı! Ben keçi peyniriyle birlikte çok sevdim ama katıksız bile yenilebilirdi doğrusu... Deniz'e bu güzel ekmekle (ve tabi kurutulmuş domatesle!) bizi tanıştırdığı için çok teşekkür ediyor ve hemen tarifi paylaşıyorum:



Malzemeler:

- 1 cup su (büyük bir su bardağı kullandım)
- 1 yemek kaşığı sızma zeytinyağı, ayrıca bir miktar da fırçayla sürmek için
- 1 tatlı kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı şeker
- 3 cup un (bana yaklaşık 2 büyük su bardağı yetti, o nedenle unu yedire yedire kullanmakta fayda var)
- 2+1/4 tatlı kaşığı aktif kuru maya

Üstü için:
- Güneşte kurutulmuş domates (8-9 parça)
- Közlenmiş kırmızı dolmalık biber (2 adet -konserve- kullandım)
- Yarım halka doğranıp az yağda sote edilmiş 1 küçük soğan
- Sevdiğiniz tüm taze ve kurutulmuş baharatların karışımı (ben kekik ve biberiye kullandım)
- Biraz rendelenmiş kaşar (tulum peyniri kullandım)

Yapılışı:

1. Mayayı 1 cup un, şeker ve tuzla karıştırın. Zeytinyağı ve suyu küçük bir kapta kısa bir süre kaynatın, daha sonra un-şeker-tuz-maya karışımının üzerine dökün. Hepsini mikserle düşük hızda biraz karıştırın. Ardından mikseri orta hıza alıp 3 dk kadar çırpın.

2. Mikseri çıkartıp elinizle, unu azar azar ilave ederek yoğurmaya başlayın. Çok fazla olmamak kaydıyla sert bir hamur elde edene kadar -yaklaşık 7 dk- yoğurun. İyice katı bir hamur olmayacak, yoğurdukça elastik bir hamur haline gelecek.

3. Hamuru hafifçe yağlanmış çukur bir kaseye koyun. Üstünü de hafifçe yağlayıp streç filmle örtün. Biraz bekletin (Deniz, "hamura parmağını soktuğun zaman parmak izin hamurda kalacak kıvama gelene kadar, o kıvamı buldun mu işlemeye hazır demektir" demişti, ben yaklaşık 1 saat beklettim).

4. Kıvama gelen hamuru azıcık unlanmış tezgaha alın, havasının çıkması için çok az yoğurun. Tepsiye yağlı kağıt serip kağıdın üstünü de hafifçe yağlayın. Hamuru tepsiye elinizle yaydırıp pide inceliğinde yassıltın. Daha sonra hamura şekil verebilirsiniz, ben bıçakla baklava dilimi gibi -ama fazla derin olmayan- kesikler attım. Tepsinin üzerini bir bezle örtüp bir 15 dk daha bekletin. Üst malzemeleri bu arada hazırlayabilirsiniz.

5. Hamurun üzerine fırçayla zeytinyağı sürün. Domatesleri, biberleri, sotelediğiniz soğanları yerleştirin. Rendelenmiş peyniri ve baharatları da serpin. 200 derece ısıtılmış fırında 30 dk kadar -koyu altın rengini alana dek- pişirin. Ekmeğiniz piştikten ve oda sıcaklığına geldikten sonra dilimleyip dilerseniz peynir ve çayla birlikte servis yapın...


Özellikle öğle yemeği atlandığı için çok acıkılan ikindi saatlerinde çok iyi gidecektir... Misafirlerinize de rahatlıkla sunabileceğiniz bir lezzet!

Yorum Gönder

 
Top