0



Ruh yorucusu (var böyle bir tür!) insanlar tarafından fena halde yorulduktan sonra kavuşulmuş, ve evde oturup güzelce dinlenmeye KESİNKES karar verilmiş bir Pazar günü nasıl geçirilir?

Sabah makul bir saatte uyanılır.. Dinlenmekten 12 saat boyunca uyumak kastedilmemektedir! Ocağa çay koyulur, geceden hazırlanarak dinlenmeye bırakılmış krep hamuru buzdolabından çıkarılır.. O ılımaya başlarken bakkala gidilip günün gıcır gazetesi alınır, eve dönülüp krepler hazırlanır, bir yandan kayısı kıvamında yumurta haşlanır.. Anne kuş sofrayı hazırlamıştır bile, inekli seramik kupaya çay doldurulur, krepler marmelatlanır, keçi peyniri dilimlenir, bir yandan anneyle laflarken bir yandan Nur Çintay ne yazmış diye bakılır..

İkinci kupa tv karşısındaki kanepede içilir, kanepeye gün boyu seninleyim diye müjde verilir, kanepe bundan memnun olur mu bilinemez.. Gazetede okunacak köşe kalmayınca ve ekmek pişiren anne kuşun o sırada fırınla işi bitince kalkılır, "kolay olsun, en kolayı olsun, çabucak olsun!" diyerek ilk rastlanan tariflerden biri seçilir ve kek yapılır.. Kek pişerken salondaki kanepe ve önündeki sehpa tam teşekküllü hale getirilir: Günün filmi, günün kitabı, ayraç, kalem, leblebi tabağı, limon lifli bisküviler, az sonra içilecek kahve için french press ve içinde mis kokulu filtre kahve, bilimum sırt yastıkları ve tam karşıya mevzilenmiş bir adet vantilatör. Teçhizat tamamdır!

Kek pişer, balkondan gelen mis kokular ne kadar cazip olsa da fırının yanından jet hızıyla uzaklaşılır, kek soğumaya bırakılır. Salona dönülür. Akşam saatlerinde coşup makarna pişirmeye karar verinceye kadar kalınacak olan kanepeye yerleşilir...

Söz konusu kekin tarifidir:

Malzemeler:

- 1,5 çay bardağı bal
- 2,5 çay bardağı ılık çay
- 1,5 çay bardağı sıvıyağ
- 2 çay bardağı toz şeker
- 4 su bardağı un
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1 paket kabartma tozu
- 1/2 çay kaşığı saf vanilya
- 1 su bardağı dövülmüş ceviz içi

Yapılışı:

1. Karıştırma kabına balı koyun, ılık çay ile eriyinceye kadar karıştırın. Üzerine sıvıyağı ve toz şekeri ekleyin, tekrar karıştırın. Bu aşamaları tel çırpıcı ile yapabilirsiniz, şekerin ve balın iyice erimesi yeterli.

2. Ayrı bir kapta unu, tarçını, kabartma tozunu ve vanilyayı karıştırın. Bu karışımı sıvı karışıma birkaç seferde ekleyerek iyice yedirin. Tahta kaşık kullanabilirsiniz ya da mikserin düşük hızında sadece 2-3 dk karıştırabilirsiniz.

3. En son cevizi ekleyin ve tabanına yağlı kağıt serdiğiniz 26 cm çapındaki kalıba (ben kelepçeli kalıp kullandım) hamuru dökün.

4. Önceden 170 derece ısıttığınız fırında pişirin. Ben son 5 dakikasında fırını kapatarak toplam 1 saatte pişirdim. Kürdan testini unutmamakta fayda var. Son olarak pudra şekerini kekiniz neredeyse soğuduktan sonra serpin ki kek tarafından emilmesin:)


Çabucak yaptığım bu kekin tarifini Dr. Oetker paketlerinden birinde görüp saklamışım. Ben tarifteki şeker miktarını azalttım, evde limon kalmadığını görünce limon kabuğu yerine vanilya ekledim, sıvıyağ olarak da bu kez zeytinyağı yerine keklerde kullanmayı sevdiğim soya yağını kullandım.. Diğer çaylı keklerden tek farkı yumurtasız olması. Yumurtadan hoşlanmayanlar ya da bir sebeple yiyemeyenler tarafından mutlulukla deneneceğine eminim. Süt ve yoğurt da içermiyor, yani içerdiği tek hayvansal besin bal.. Ve balın verdiği aroma gerçekten hoş. Ertesi gün iyice güzelleşiyor, yumuşacık bir kek oluyor. Sevim'in aynı akşam test edip onayladığı üzere buzlu çay eşliğinde de çok iyi gidiyor!

Annem komşudan gelip "neler yaptın seeen? ne bu kokular böyleee?" dediğinde neredeyse öğleden sonraydı ve ben soğumuş olan kekimi fotoğraflamakla meşguldüm. O ana dek tüm bunları anlatmak da, keki Kahve'ye koymak da hiç hesapta yoktu doğrusunu söylemek gerekirse! Ama kek basitliğine rağmen öyle hoş oldu ve ben bu Pazar gününden öyle keyif aldım ki işte hepsini anlatıverdim:)

Yorum Gönder

 
Top