0

Fincanıma çorbamı doldurdum.
O muhteşem "Adagio"yu dinliyorum. Sarah Brightman'ın meleksi sesiyle söylediği versiyonunu...
Üşüyorum bugün biraz. Gözlerim de acıyor... Fazla okudum, fazla film izledim sanırım.

Haftasonu beş film izledim. !f'i kapattım üç filmle.. Benim için en unutulmaz deneyim pek kimsenin ilgi göstermediği "Hazne" oldu. Bu siyah-beyaz deneysel filmi izlerken öyle çok ağladım ki, filmin ilk 15 dakikasında, sonraki yarım saatinde ve son dakikalarında salonu terkedenler bunu kesinlikle anlayamazdı.. ben de zaten onları anlamadım.

Film aralarında içimi ısıtmak için kendime sıcak çikolatalar, latte'ler söyleyip kahve evlerine sığındım kitabım kucağımda.. "İstanbullular", "İstanbullu olmak" meselesi üzerine bir roman. Bu mesele üzerine kafanız karışıksa daha da karıştıracak, uzun uzun düşündürecek, uzaktaysanız -ama yaşadıysanız bir vakitler bu kentte- burnunuzun direğini sızlatacak bir roman.. Ben özellikle İstanbul'un dile geldiği, konuştuğu bölümleri bir elimde kalem, satırları durmadan çizerek okudum. Konuşsa ancak böyle konuşurdu bu kent.

Yılmaz bu akşam askere gidiyor..
Şimdilik bir Ege kıyısına, tabi sonrası belirsiz. Dün yeni yaşına girdi canım kardeşim, bugün askere gidiyor.. Ama ona ne pasta yapabildim, ne bir armağan verebildim... Uğurlayamıyorum da üstelik.

Bugün tarif yok mu, ne bu hüzün yeter diyeceksiniz şimdi..

Tarifim var, şimdi ona geçiyorum. "Kendime yaptığım iyilikler" serisinden, Hindistan usulü mercimek! Bu sıradışı mercimek yemeği tam baharat sevenlere göre.. Biliyorsunuz Hindistan mutfağında baharatların çok özel bir yeri var. Çoğunluğu etyemez olan bir toplum olduklarından, protein deposu bakliyatları bolca baharatla lezzetlendirip yemeleri doğal tabi. Ben bu yemeği geçtiğimiz fuarlardan birinde, Arifoğlu baharat standından aldığım broşürde görmüştüm. Kendime mercimek pişirmek istedim ve bu kez böylesini denedim.




Hiç de fena olmadı, hatta üstündeki leziz köy yumurtası ve yanında yediğim bir kase yoğurt ile benim için son derece besleyici ve doyurucu bir öğün oldu. Farklı birşeyler denemek isteyenlere önerebilirim.

Malzemeler:
(2 kişilik)

- 150 g yeşil mercimek
- 1/2 demet maydonoz
- 1/2 çay bardağı sızma zeytinyağı
- 1 büyük soğan (ya da 5-6 tane arpacık soğan)
- 1 büyük domates (ya da 3-4 kaşık konserve)
- Çay kaşığının ucuyla baharat: köri, yenibahar, karabiber, kakule, tarçın, kekik
- 1 tatlı kaşığı sirke
- 2 tane yumurta

Yapılışı:

1. Mercimeği bir gece önceden soğuk suya ıslatın. Ertesi gün suyunu süzün ve kaynar tuzlu suda, irice kıyılmış maydonozlarla birlikte haşlayın. Pişince süzüp bir kenara alın.

2. Zeytinyağını tavada ısıtın, ince doğranmış soğanları iyice karamelleşinceye kadar soteleyin. Soğanları yağdan çıkarıp ayrı bir yere koyun. Kalan yağa domatesleri ve baharatları ilave edin, bir müddet soteleyin.

3. Domatesler pişince haşlanmış mercimek ve maydonozları ekleyin. Bir müddet de birlikte soteleyin. Bu arada yumurtaları da iyice katı olacak şekilde haşlayın.

4. Servis tabağına aldıktan sonra sotelenmiş soğanları yemeğinizin üstüne yerleştirin, sirkeyi gezdirin. En son haşlanmış yumurtaları dilimleyerek süsleyin.

Tercihinize göre sıcak ya da soğuk olarak servis yapabilirsiniz.
Ben sıcakken daha çok sevdim..

Yorum Gönder

 
Top