0



Kek yapılan zamanlar -eğer bir konuk için yapmıyorsanız- moral zamanlarıdır..

Evdeyseniz, keyfiniz biraz az şekerliyse, haftasonu gazetelerini kucaklayıp kanepeye yayıldıysanız, hele de içinizden hiçbirşey yapmak gelmiyorsa, fırında pişen kekin kokusunu duymak moral seviyenizi yükseltebilir. Tabi o keki paylaşamadığınız için bir yandan hüzünlenebilirsiniz de... Ama yine de kekiniz henüz ılıkken iki dilim kesip ilk çatalı aldığınızda, ardından mis kokan kahvenizi kocaman yudumladığınızda biraz daha iyi hissedersiniz.


Dün böyle biraz az şekerliydim..
Tüm az şekerli zamanlarımda olduğu gibi çok şekerli şeyler yemeyi özledim.. Bu keki o zaman yapmadım aslında, yapalı çok olmuştu da buzlukta kalmıştı birkaç dilim. Onları ısıttım. Tijen ablacığımın armağanı olan patlak pirinçli yeşil çaydan demledim. Annemi aradım, ağladığımı belli
etmeyerek anneler gününü kutladım. Ona yolladığım çikolataları ve biscottileri çok beğenmiş, hatta biscottileri pastaneden aldığımı zannetmiş başta. Bunları belki moral olsun diye söylemişti ama ben yine de gülümsedim. Sonra aynı gün doğumgünü olan kardeşimi aradım, Hayal bebek annesinin karnındayken kutlayacakları ilk anneler günü & doğumgününde o da ona yolladığım muffinleri çok sevmiş.. Bir müddet sonra kendimi daha iyi hissetmeye başladım, en azından akşama kadar...

Dediğim gibi bu keki daha önce yapmıştım. Zencefilin yoğun tadını hissederek, özellikle yeşil çayla birlikte yemeyi çok sevdiğim, sağlıklı bir kek olmuştu. Dr. Ender Saraç'ın diyet yapanlar için verdiği bir tarifti aslında. Onun tarifleri genellikle güzel olur, yani sağlıklı ama tatsız tuzsuz birşeyle karşılaşmazsınız. Çünkü daima kuru meyvelerin, kuruyemişlerin ve baharatların tüketilmesini tavsiye eder, tariflerinde de bunlardan bolca vardır. Keki ben çok sevmiştim, diyetle hiç ilgisi olmayan bir arkadaşım da tadıp aynı şekilde beğenince tarifini paylaşma düşüncem kesinleşti. İşte buyrun hem diyet yapanlar için lezzetli ve doyurucu bir ara öğün, hem yapmayanlar için moral yükseltici bir kek tarifi...


Tarife geçmeden önce, siyah çekirdekli üzümün hem mükemmel bir antioksidan olduğunu, hem de bolca demir içerdiğini vurgulamak istiyorum. Benim aldığım doğal ürün dükkanında "Antep karası" adıyla satılıyordu bu üzümler. Ancaaaak... çekirdeklerini yemek herkesin hoşuna gitmeyebilir! Bu nedenle dileyenler çekirdeksiz kuru üzüm de kullanabilirler. Oldukça küçük (4 kişilik) bir kek oluyor, normal ebatta bir kek olsun isterseniz ölçüleri 2 katına çıkarmanız gerekebilir. Kalan dilimleri benim yaptığım gibi streç filme sarıp buzluğa atabilirsiniz, yemeden birkaç saat önce dışarı çıkartırsanız ilk günkü tazeliğinde olacaktır.

Malzemeler:

- Yarım su bardağı esmer şeker
- 1 adet yumurta
- 1/2 su bardağı yağsız süt
- 1/2 su bardağı tam buğday unu
- 1/2 su bardağından az beyaz un
- 1/2 paket kabartma tozu
- 6 adet doğranmış günkurusu kayısı
- 1 avuç çekirdekli siyah üzüm
- 1 avuç iri dövülmüş ceviz
- 2 tatlı kaşığı toz zencefil
- 1 tatlı kaşığı tarçın
- 1/2 tatlı kaşığı karanfil tozu

Yapılışı:

1. Yumurtayı ve esmer şekeri mikserle 5-6 dk kadar çırpın. Sütü ekleyip tekrar karıştırın.

2. Unları, kabartma tozunu, tarçın ve zencefili ayrı bir kaba eleyin. Daha sonra bu karışımı sıvı karışıma ekleyip tahta kaşıkla karıştırın.

3. Üzümleri, kayısıları ve cevizleri hafifçe unlayın. Daha sonra onları da hamura ekleyip karıştırın. Hamuru yağlı kağıtla kapladığınız (mutlaka yağlı kağıt kullanın, kekte yağ olmadığı için meyveler dibe çökerse çıkarmanız zorlaşır) küçük bir kek kalıbına dökün. Ben küçük boy dikdörtgen kek kalıbı kullandım.

4. Önceden 160 derece ısıtılmış fırında yaklaşık 25 dk pişirin.


Ben gerek duymadım ama dilerseniz tarifte önerildiği gibi keki fırından alınca üzerine inceltilmiş esmer şeker ve tarçın karışımı serpebilirsiniz...

Yorum Gönder

 
Top