Bir okurumdan İstanbul'a gelince yazılarımın keyifsizleştiği eleştirisini aldığımdan beri, kahveye daha keyifli notlar düşmek istiyorum. Çünkü ben gerçekten mutluyum! Sadece bunu yansıtmakta nedense pek başarılı olamadığımı hissettim. O yüzden filmi geri sarıp, bu yağmurlu Kasım sabahında sizlere hadi birer kahve içip kurabiye yiyelim demek istedim:)
Herşey yavaş yavaş yoluna giriyor..
Küçük evim eve benzemeye başladı.
Ben de yağmurlu sabahlara, akşam sinemalarına, kentin kaosunda ışıldayan renklere, adımlarımı hızla geçen zamana uydurmaya ve mecburen daha planlı-programlı olmaya alıştım. Henüz okunamamış kitap- dergi ve bakılamamış etkinlik broşürü stoklarımı eritemedim ama tabi ki yavaş yavaş gerçek bir kent romantiğine yakışır biçimde sanat etkinliklerini takibe başlayacağım! Ondan sonra da -bir bale izleyince üç gün sarhoş gezen biri olarak- keyfim kolay kolay kaçamayacak:))
Kahveleri soğutmadan kurabiyelere uzanalım efendim...
Bu cici kurabiyeleri annemin evindeki son günlerimden birinde yapmıştım. Misafirlerimiz de vardı ve birisinin kahvaltı sofrasına getirdiğim kurabiyelerden tattıktan sonraki "sen neden bir kafe açmıyorsun?" yorumu gülümsememe neden olmuştu. Öğleden sonra kahve içerken yemek için başka şeyler hazırlamıştım gerçi ama kurabiyeler yine istek aldı:) Zaten kalanını da giderken yolda yemeleri için onlara verdim. Bu kadar beğenilince de mutlaka blogda yer alması gerektiğini düşündüm.
Gerçekten de kahve evlerinde satılan, hani şu doyurucu kurabiyeleri andırıyorlar. Hem ağızda dağılan, hem de kurabiyeye doyuran cinsten! İç dolgusu tam bir sürpriz, hamuru ise yoğun kakao tadıyla çok lezzetli. Ve tabi ki kahveyle birlikte şahane oluyorlar:) Tarif Dr. Oetker kakao paketinden.
Malzemeler:
- 2 adet yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 125 g tereyağı - oda ısısında
- 1/2 çay bardağı süt
- 25 g (1 küçük paket) kakao
- Bıçak ucuyla saf vanilya (ya da 1 paket vanilin)
- 1 paket kabartma tozu
- Aldığı kadar un (yaklaşık 4,5 su bardağı)
İç dolgusu:
- 15 adet kuru kayısı
- 2 yemek kaşığı rom ya da benzeri*
Üzeri:
- 1/2 çay bardağı süt
- 1 çay bardağı susam
- 2 yemek kaşığı toz şeker
* Ben Türkmenciğimin hediyesi olan Amarula'dan kullandım.
Yapılışı:
1. Kuru kayısıları yıkayın, küçük küçük doğrayıp rom ya da benzeri içki ile karıştırın. Hamurunuz hazır oluncaya kadar beklesinler ki lezzetleri artsın.
2. Karıştırma kabında yumurtaları, şeker ve tereyağı ile iyice karıştırın. Bu işlem için mikser kullanırsanız daha iyi olur, böylece hamurunuz daha fazla un alır.
3. Mikseri çıkartın, kalan hamur malzemelerini de ekleyip tümünü iyice yoğurun.
4. Hamurdan ceviz iriliğinde parçalar koparıp avucunuzda açın, iç malzemeden koyup kapatın (malzemeyi mümkün olduğu kadar fazla koyun, merak etmeyin hamura yetecek). Avucunuzda iyice yuvarlayarak top haline getirin.
5. Hazırladığınız topları önce süte batırın, daha sonra susam-şeker karışımına bulayın. Şimdi cici kurabiyelerinizi yağlı kağıt serili tepsiye dizerek, 175 derecede ısıtılmış fırına sürebilirsiniz. Yaklaşık 25 dakikada pişerler. Biliyorum güzel kokuyorlar ama sabredin, soğuyunca servis yapın:)
Beğendiniz mi?
Siz kurabiyelerinizi yerken ben dün akşam izlediğim İklimler'den bahsedeyim kısaca...
İklimler'i Git yazarlarından sevgili Gediz Akdeniz'le birlikte, zaman zaman gülümseyerek izledik. Ben Uzak'tan çok etkilenenler ve NBC sinemasını çok sevenler arasındayım, o yüzden İklimler'e büyük bir hevesle gittim. Keyif de aldım. Öykü iyi, anlatım sade, görüntüler yine çok güzeldi. Sinemamızda kış mevsimini bu kadar güzel görüntüleyen çok az yönetmen vardır sanırım.. Uzak'la kıyaslamak istemiyorum ama Uzak şimdilik yönetmenin zirvesi olarak kalacak gibi görünüyor. Ama ileride çok daha iyi NBC filmleri izleyeceğimizi umuyorum.
İklimler'i izleyin lütfen.
Böyle kaliteli filmlere destek verelim ki izleyici bunu istiyor gerekçesiyle abuk sabuk filmler doldurmasın vizyonu. En azından iyi filmlerin oranı artsın! Ve son bir not: İklimler'i özellikle akşam izlemenizi öneririm. Öyle güzel dinlendiriyor ki!
Yorum Gönder