0
Yemekteyiz programını hemen hemen izlemeyen,program hakkında fikir sahibi olmayan yoktur sanırım aramızda.

Bu hafta yarışmacılardan biri 19 yaşında gencecik bir kızdı.

Onu izlerken kendi 19-20 li yaşlarımı düşündüm,ama nedense hiç bir benzerlik göremedim.

19 yaşındaki bir kız neden bu kadar öfkeli olabilir ki bir yemek yarışmasında,

19 yaşındaki bir kız neden bu kadar saygısız ve kaba olabilir ki...

Niçin gözlerinde sürekli nefret dolu bakışlar olabilir ki...

neden biraz pembe göremez ki hayatı...

vs. vs.....İnanın o kadar çok üzüldüm ki...

Kimse kimseyi sevmek zorunda değildir.

Fakat herkes birbirine karşı saygılı olmak zorundadır.

İstanbul'da Kadıköy'ün göbeğinde oturuyorum.Apartmanımızda herkes yaşını başını almış düzgün insanlar.Hemen hemen hepsi emekli öğretmen vs.

2 gün önce eşim alışveriş yapmış,zile bastı aşağıdan. Otomatiğe bastım buraya kadar herşey normal. Yukarı çıktı asansörün kapısını açar açmaz ,yukarıdan bir teyze edepsizleeeer niye benim zile basıp aşağı kata gidiyorsunuzzzzz ayıpppp değilmiiiii vs. ciyak ciyak bağırıyor.

Benim eşimde inanılmaz nazik ve saygılı bir adamdır (eşim diye demiyorum canım benim)

şok olduk eşim yukarı çıktı hanımefendi biz kendi zilimize bastık,belki ziller arızalanmıştır vs. terbiyeli terbiyeli konuştu. Olayın aslı şu ,başka biri ziline basmış:))))

Neyse biz bu kadar çirkinliğe yine kibarca karşılık verdik.
Büyükşehirde yaşamak mı bizleri bu kadar sinirli mutsuz ediyor düşünüyorum.
Bu teyze yaşını başını almış.Fıstık gibi sıcacık evi var, kocası yanında,çığlıklarından sağlık durumunun da iyi olduğu anlaşılıyor, belli bir birikime sahip tipinden anlaşılıyor:)
derdin ne senin demezlermi adama:)))
Komşuyuz biz, yanlışlıkla basmışta olabiliriz ayrıca
( yanlışlıkla basmamız imkansız teyzenin zili kapının sağ tarafındaki panelde , bizim zil sol panelde!)

Çok ayıp çok diyorum başka da birşey demiyorum teyze sana:)))

Bu kadar hoşgörüsüz olmayalım.Birbirimizi sevip sahip çıkalım.Hayatı zorlaştırmayalım lütfen...Hayat o kadar kısa ki......

sevelim sevelim sevelimmmm (böyle bir şarkı vardı)

Yine feci çenem düştü ama ohhhh içimi döktüm rahatladım.


Hafta Sonu için bu nefis bayatlamayan poğaçaları pişirdim.
Siz bu yazıyı okurken ben eşimle çayımı içip bu nefisss poğaçaları yiyeceğim:))))
Hemen tarife geçiyorum:)



MALZEMELER:

150 gr. margarin(Oda sıcaklığında)

1 su bardağı yoğurt

1/2 çay bardağı sıvıyağ

1 tatlı kaşığı kadar tuz

1 paket kabartma tozu

4 su bardağı elenmiş un


içi için;


Beyaz peynir
Dereotu


Üzerine sürmek için;
1 adet yumurtanın sarısı


susam ve çörek otu


YAPILIŞI:

Tüm malzemeyi güzelce yoğuralım ve 15-20 dakika dinlendirelim.
Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, avucumuzun içinde yuvarlak yuvarlak açalım ve içine harcımızı koyup kapatalım.


Yağlı kağıt koyduğumuz fırın tepsisine poğaçalarımızı dizip üzerine yumurta sarısı sürelim.

Susam ve Çörek otu ile süsleyip önceden ısıtılmış 170 derece fırında kızarıncaya kadar pişirelim.





Afiyet,Bal Olsun

Sevgiler,Öpücükler


Yorum Gönder

 
Top