0

Mutfak maceralarımın gelen misafirlere kek-kurabiye pişirmekten öteye geçerek; hemen her akşam iş çıkışı mutfağa girmeye, farklı yemekler hazırlamaya, ekmek pişirmeye, ofise getirmek için türlü çeşit hamurişleri yapmaya, ve giderek neredeyse tüm haftasonlarımı mutfakta geçirmeye başladığım ilk zamanları düşündüm bu yazıyı yazmaya oturduğumda... Sanırım bu dönem; yemek yapmanın bir gereklilik olmaktan öte bir keyif, bir meditasyon, bir sanat ve "mutfak" dediğimizin bir kültür olduğunu keşfetmemle aynı zamanlara denk geliyor. Henüz blog dünyasında yaklaşık 50 kadar yemek blogu vardı sanırım o zamanlar... Hemen hepsini zevkle okuyor, tarifleri kaydediyor, haftasonları denemeler yapıyor ve bunlardan internet gruplarında uzun uzun bahsediyordum.

İşte o zamanlar, bir haftasonu tatilinde doğdu Sibel'in Kahvesi.
Mutfaktan yükselen tarçınlı, portakallı, çikolatalı ya da bazen elmalı kek kokuları; bir fincan taze kahvenin kokusuna, gıcır gıcır günlük gazetelere, mürekkep kokusu henüz kaybolmamış yeni bir kitaba, sayfalarında keyifli gezintiler vaadeden bol fotoğraflı aylık dergilere eşlik ederdi daima...

Havada asılı duran kahve kokusunu içime çekerek, ahşap masalarında okumaya, yazmaya, yalnızsam pencereden dışarıya dalıp hayaller kurmaya, karşı sandalye doluysa uzun sohbetler etmeye bayıldığım kafeleri düşündüm bloguma ismini verirken. Ve bol bol, içimden geldiği kadar yazmayı, paylaşmayı, kapının hep açık kalmasını, vaktim olduğunca uğramayı düşündüm buraya.. Ben yokken de gelinsin istedim, geçmiş zamanlarda gezinilsin, bir kurabiye ya da bir dilim kek alınsın keyif ya da hüzün kahvelerinin yanına... Bazen de akşam keten örtülü bir Akdeniz sofrasına konulacak güzel bir zeytinyağlı tarifi alınıp, sevinçle dönülsün istedim mutfaklara.. Güzel kitaplar, güzel filmler de olsun elbette, onlar da paylaşılsın ki, sanatın başka hiçbir şeyde olmayan o büyülü kokusu da karışsın, o mucizevi kahve kokusuna...


Geldiğiniz, sevdiğiniz, sonra yine uğradığınız için okur-dostlarım, hepinize çok teşekkür ederim.
4. yılı kutlamaya saklamıştım cheesecake'imi, bir kadeh tatlı şarapla birlikte, sizlerle paylaşmak için. Geçen haftasonlarından birinde, dostlarla geçirilen keyifli bir günde damakları şenlendirmiş olan bu cheesecake, evimizin arka bahçesinde fotoğraflandı, özenle... Alim'in kiraz ağacına tırmanarak topladığı kirazlar önce dekor oldu, sonra da açık büfe lezzetlerine inat, en büyük ilgiyi topladı o gün.

Cheesecake benim zaman zaman aklıma düşen, düştü mü de aklımdan çıkmayan, hani irice bir dilim yemeden iflah olmadığım lezzetlerden biri. Çok sık yapılmaz mutfağımda, çoğu kez hakkıyla yapılan kafelerde yemeyi tercih ederim, çok özlediğim zamanlarda. Bir nedeni de, hazırlanan kocaman bir cheesecake'in paylaşılmak için kalabalık gerektirmesidir illa ki. İşte kırk yılda bir denilen zaman geldi, ve çok tecrübeli olmadığım halde riske girerek, dostlarımızı davet ettiğimiz gün için bir cheesecake pişirdim. Son hali ortaya çıkana dek yaşadığım endişeleri anlatmayacağım:) Çünkü bu tatlı maceraya girmenizi istiyorum. Evet! Sizlerin mutfağında da böyle bir güzellik olsun istiyorum yaz bitmeden.


Malzemeler:

- 400 gr Pınar labne peynir (yeşil paketli)
- 1 su bardağı süzme yoğurt
- 5 adet orta boy yumurta
- 1 su bardağı toz şeker
- 1 adet limon kabuğu - rendelenmiş
- 2 çorba kaşığı limon suyu
- 2 çorba kaşığı un
- 1 paket vanilya
- 1 paket petibör bisküvi*
- 100 gr tereyağı

Üzeri için:

- 1 orta boy kavanoz vişne kompostosu**
- 2 Türk kahvesi fincanı toz şeker
- 1 çorba kaşığı (tepeleme) mısır nişastası

* Cheesecake tabanları için genelde Burçak türü bisküviler kullanılır, ama petibör daha hafif bir alternatif, deneyin derim.

** Ben vaktim fazla olmadığı için hazır ev yapımı güzel bir komposto aldım Pangaltı'nın şirin mezecilerinden birinden. Büyük marketlerde de bulunabiliyor bazen. Kendiniz yapmak isterseniz yarım kiloluk bir konserve kavanozunu ölçek olarak kullanabilirsiniz...


Yapılışı:

1. Öncelikle tereyağını eritip ılımaya bırakın. Bisküvileri iyice ufalayın (ben kalınca bir poşet içine koyarak elimle eziyorum, siz rondo da kullanabilirsiniz). Tereyağı ile karıştırarak hafifçe yoğurun (kırıntılı bir hamur olacak).

2. 26 cm.lik kelepçeli bir kalıbın tabanına yağlı kağıt serin, hazırladığınız kırıntılı hamuru tabana bastırarak yayın. Bastırma işlemini bir su bardağının tabanıyla yapabilirsiniz.

3. Labne peynirini, süzme yoğurdu, toz şekeri, yumurtaları özleşene dek mikserle çırpın. Vanilya, limon kabuğu ve limon suyunu ekleyerek tekrar çırpın. Koyu bir ayran kıvamında olacak karışımınız. Benim gibi endişelenmeyin, gerçekten pişiyor:)

4. Hazırladığınız karışımı, tabanın üzerine dökün. Önceden 150 derecede ısıtılmış fırına verin ve yaklaşık 1 saat pişmeye bırakın. 1 saatin sonlarına doğru kontrol etmeye başlayabilirsiniz, ama kesinlikle fırının kapağını açmayın. Üzeri hafifçe kızardığında fırını kapatın ve fırın soğıuyana kadar cheesecake'i içinde bırakın. Böylece üzeri çatlamayacaktır.

5. Cheesecake soğurken üzerini hazırlamak için kompostoyu ufak bir tencere içine süzün, vişnelerini bir kenara ayırın. Çıkan suyun içine nişasta ve şekeri ekleyin, devamlı karıştırarak kaynayıp koyulaşana dek pişirin, ılımaya bırakın.

6. Ilıyan vişne sosunuzun içine vişne tanelerini ekleyin. Soğumuş olan cheesecake üzerine bu ılık sosu dökün. Buzdolabında 1 gece dinlenmeye bırakın.

7. Ertesi gün servisten hemen önce buzdolabından çıkarın, kelepçeyi açmadan önce kenarlarından bir bıçakla geçerek kalıptan ayrılmasını sağlayın. Daha sonra kelepçeyi çıkartıp servis tabağına alın. Biraz dikkatli olursanız alt tabanı da çıkartabilirsiniz aslında ama ben bu riske girmedim:) Cheesecake yarılandıktan sonra alt tabanı çıkartmak daha kolay oldu.


Tatlı şarabı tatlıların yanında yudumlamayı seviyorsanız deneyin derim, bayılacaksınız! İçindeki limonun ve vişnenin mayhoşluğuyla birlikte, serin bir limonata yanına da yakışıyor. Ama itiraf ediyorum, ben son kalan 1-2 dilimi yanında hiçbir şey içmeden, tadını çıkararak yedim.

Bir dahaki sefere, nutellayı peynirle yemeye bayılan sevgilim için çikolatalı bir cheesecake yapmayı düşünüyorum! (ve evet, elbette kendim için de:)

Yorum Gönder

 
Top