Geçenlerde bir yazımda annemin semizotundan bahsetmiştim, kahvenin müdavimlerinden sevgili Nurten Hanım da beni her zaman mutlu eden ve gülümseten maillerinden birini yollayarak tarifini istemişti. Bizde yaz boyunca çok sık yapılan bir yemektir, annem son yaptığında Nurten Hanım'ın bu ricasını ve verdiğim sözü hatırladım, tabağımı temizlemeden önce hemen fotoğrafladım.
Ben semizotunu çiğ yemeyi severim aslında, özellikle bol sumaklı ve domates-soğanlı salatasına bayılırım. Bir de tabi salatalıkla birlikte süzme yoğurda karıştırıldığı versiyonu vardır soframızdan eksik olmayan.. Yemeği de fena olmaz tabi! Annem çok az pirinç atar bu yemeğe, benim pek hoşlanmadığımı bildiği için. Bazen de pirinç yerine bulgur atmasını isterim. Bu kez yaptığında ise Sade'nin kepekli organik bulgurundan koymasını söyledim. Böyle çok daha lezzetli ve tabi sağlıklı oldu.
Tarifi pekçok kişinin bildiğini düşünüyorum ama bilmeyenler ya da hatırlamak isteyenler için iyi olabilir diye ekliyorum. İşten eve gelince de hemen yapılabilecek yemeklerden. Annemin anlatımıyla, işte bizim usül zeytinyağlı semizotu yemeği.. Sıcakken de soğukken de güzel. Ama bence en güzeli ılık yemek, tüm zeytinyağlılarda olduğu gibi.
Malzemeler
- 1 bağ semizotu
- 1 orta boy kuru soğan
- 1 kahve fincanı zeytinyağı
- 1 yemek kaşığı domates/biber salçası
- 2 olgun domates
- 1 yemek kaşığı bulgur/pirinç (tercihe göre)
- Semizotunu yıkayıp temizleyin, fazla küçültmeden doğrayın, bir kenarda bekletin.
- Küçük bir tencereye zeytinyağını koyun, yemeklik doğradığınız soğanları pembeleştirin. Soğanlar pembeleşince salçayı ekleyip karıştırın.
- Domatesleri küp küp doğrayın, tencereye ekleyin. Semizotlarını da ekleyin, tuzunu atın ve tencerenin kapağını kapatın, kısık ateşte pişmeye bırakın.
- Semizotu suyunu salınca 1 kaşık kadar bulgur ya da pirinç ekleyin. Yemeğiniz kısık ateşte kendi suyuyla pişecektir. Ancak biraz daha sulu severseniz su ekleyebilirsiniz. Bulgur ya da pirinç yumuşadıktan sonra altını kapatın.
Yorum Gönder