0

Uzun zaman oldu biliyorum…
Bazılarınız artık bıktı, her gün uğramaktan vazgeçti. Bazılarınız arada bir uğrar oldu, hayal kırıklığına uğrayıp çıktı. Biliyorum. Bir zaman sonra artık ne yazsam da güzel bir dönüş olsa diye düşünmeye başladım. Bir türlü yazamadım. Araya işler girdi, mutfağa girilemeyen günler, hatta filmlerin ve kitapların bile uzak olduğu günler! Siz hep arayıp sordunuz, teşekkür ederim. Ben iyiyim, bu kez çok uzun sürdü kahve molası, ama affettiyseniz birkaç şey paylaşmak isterim…

Bir haftadır annem yanımızda. Bir bizde, bir kardeşimin iki sokak ötedeki evinde… Memleketime kavuşmuş gibiyim. Egemin toprağında yetişmiş otlar, sebzeler, meyvelerle doldu soframız. Annemin eli değdi hepsine. O pişirdi, ben işten gelince misler gibi anne yemeği kokan evimizde, hepsi önceden düşünülüp alışverişleri bile yapılmış çeşit çeşit yemeklerden kurulan sofralara oturdum. Keyfimi nasıl anlatayım?

Tabi bir süre sonra annem mutfağı ele geçirdi ama hiç şikayetim yok doğrusu. Aydın’daki evimizin mutfağında arada sırada da olsa yaşanan çekişmeler bile uzakta olunca aranıyor. Annem bardakları raflara keyfine göre diziyor, aradıklarını bulamayıp evde yok zannederek alışverişler yapıyor, sonra da konuşup gülüyoruz.

İlk akşam yanında getirdiği birkaç ottan karışık kavurma yapmıştı benim için. Oğulları için de tabi ki onların en seveceği şeyler; patates kızartması ve çok beğenilen köftesi. Zeytinyağına kıyıp patatesleri onunla kızartmıştı üstelik, Aydın’da hep yaptığımız gibi! Öyle olunca dayanamadım, ben de alıverdim tabağıma. Kızartmanın tadı hiç unutulmuyor, hiç…


Sezonun sonunu yakalayıp iç bakla almıştı köylü pazarından, bir akşam da onunla yaptığı yemeği yedik afiyetle. Annem mevsiminin geçtiğini söylüyor ama ben yine de tarifini not aldım. Çok tazesini bulmak şu an mümkün olmasa da elimizin altında olsun bu tarif:

İÇ BAKLA YEMEĞİ

Malzemeler:

- 1,5 kg bakla (ayıklanmış halde ½ kg)
- 1 orta boy kuru soğan
- 3-4 kaşık zeytinyağı
- 2-2,5 bardak sıcak su
- Bir tutam dereotu
- Tuz
- ½ kaşık biber salçası
- Üzeri için; sarımsaklı süzme yoğurt


Yapılışı:

1-Soğanı yemeklik doğrayıp zeytinyağında kavurun. Biber salçasını ekleyin.

2-Ayıklanıp temizlenmiş iç baklaları ekleyin. Bir müddet birlikte kavurun.

3-Ocağı kısarak sıcak su ekleyin, tuzunu koyun ve kapağını kapatıp pişmeye bırakın. Arada kontrol ederek suyunu çekene ve yumuşayana kadar pişirin. Gerekirse su ilave edebilirsiniz.

4-Ocağı kapatmadan önce doğranmış dereotunu ekleyin. Bir müddet dinlendirin. Sarımsaklı süzme yoğurtla birlikte, ılık ya da soğuk olarak servis yapın.

Bazı yemekler var ki onların farklı tariflerini duysam, hatta tadıp onları da beğensem dahi, annemin tarifinden şaşmam. Mesela biber dolması, mercimek çorbası, zeytinyağlı kereviz gibi… Taze fasulye de bunlardan biri. Annemin soğanları tencerenin dibinde bırakarak üzerine bolca kırmızı toz biber serptiği, sonra fasulyeleri yerleştirip bolca da domates doğradığı, en son sızmayı gezdirip tuzunu serperek hiç su koymadan kısık ateşte pişmeye bıraktığı fasulyesi parmak yedirten lezzetlerdendir benim için. Şeker koymaz o, ben birazcık da şeker eklerim, tabi buradaki fasulyelerde o lezzeti bulamadığım için. Domatesin tadı da önemli elbette…


Dün akşam yeni bir yemek vardı masada, daha önce bize hiç yapmadığı bir şey… Makarna sosu yapmak için mantar almış, kalanını da başka bir işe yaramaz diye düşünerek kızartmış! Çok güzeldi, lezizdi, kaptırsam hepsini yerdim! Değişik bir ara sıcak alternatifi olarak not aldım hemen..

MANTAR KIZARTMASI

Malzemeler:

- 1 kase mantar
- 1 yumurta
- Tuz, karabiber
- Galeta unu
- Kızartmak için sıvıyağ
- Üzeri için sarımsaklı süzme yoğurt

Yapılışı:

1-Mantarları temizleyin, çok irileri varsa 2-3 parçaya bölün, 10 dk haşlayın. Süzgece çıkartıp iyice süzülmesini bekleyin.

2-Yumurtayı derin bir kaseye kırıp tuz ve biber ekleyerek çırpın. Mantarları ekleyip karıştırın.

3-Yumurtalı mantarları galeta unu koyduğunuz başka bir kaseye aktarın ve iyice galeta ununa bulanmalarını sağlayın.

4-Mantarları teflon tavada kızdırılmış az miktarda sıvıyağa aktarın, maşayla çevirerek her iki tarafını kızartın.

5-Sarımsaklı süzme yoğurt ile sıcak servis yapın.

Biga yoğurdu bulup almış annem, bizim cadde üzerinde –varlığından bile haberdar olmadığımız- bir dükkandan:) Mevsim yaz olmasa yoğurdu da Aydın’dan getirirdi tabi! Kocaman bidona bakıp bize ne kadar dayanabileceği hakkında tahmin yürüttüm, bakalım tutacak mı:) Sevgilimle karar verdik, bundan sonra ya bu güzel yoğurttan alacağız evimize, ya da ben yapacağım, marketlerdeki katkı maddeli yoğurtlar girmeyecek dolabımıza.

Aysun hanımdan aldığım nefis sütle henüz bir yoğurt denemem olmamıştı, anneme kısmetmiş. Rabia ablamdan öğrendiğim yöntemle annemin yıllardır yaptığı yöntemi birleştirip, olabilecek en güzel yoğurdu yapmaya kararlıyız. Sonucu yazarım!

Annemi ekmek makinemle de tanıştırdım nihayet. Akşamdan ekmeği yapıp beze sarılı halde bırakıyorum masaya, sabah kahvaltı etmesi için. Ama nohut mayalı ekmek gibisi var mı… O kadar sayıkladık ki, taze taze orada yapayım diye nohutları bile kırıp getirmiş yanında gelirken. Dün gece kurdu mayayı, tutarsa akşama ekmeklerin kralı olacak soframızda…

Pazar günü Büyükçekmece sahiline götürdük anneleri…
Uzun yol ve sıcak hava yordu yormasına, ama çok da keyifliydi.
İsmail Şafak’ın meşhur dondurması ile de tanıştım nihayet!
İçinden çakıl taşı büyüklüğünde çikolata parçaları çıkmasıyla bilinen çikolatalı dondurması gerçekten nefisti. Sadece ondan alsam bile olurmuş.


Haberler böyle işte dostlar…

Güneşin içimi sıcacık ısıtmasını özlemişim ben, şikayetim yok hiç.
Yaz geldiğinden, daha doğrusu büyük bahar temizliğinden beri mutfağım daha bir güzel, evim daha bir güzel sanki... Daha çok ve daha güzel lezzetlerle, yeni fotoğraflarla, yeniden elimi uzatacağım kitaplarla, filmlerle burada olacağım.

Tekrar kahveye beklerim!

Yorum Gönder

 
Top