0
incir reçeli
Bir Egeli olarak bu harika reçeli ilk yapışım olması aslında ilginç. Ama annemin hiç yapmadığı bir reçel bu. Dolayısıyla benim anne evinde görmediğim, sonrasında tadıp çok sevdiğim lezzetlerden biri. Nasıl yapıldığına dair en ufak bir fikrim olmasa da, Kurtuluş'ta yaşamaya başladığım zamandan beri her ilkbaharda çiçek satan çingenelerin çuvallar dolusu ham inciri getirip bir yandan soyduğunu, bir yandan da poşetleyip sattığını görüyordum.

Geçenlerde yemekbiz grubumuzdan sevgili Tülay, bizzat satan kişiden aldığını söylediği bu tarifi paylaşınca çok sevindim. Hemen kaydettim ve alınacaklar listesine "ham incir" maddesini ekledim. Dün sabah organik pazardan dönerken de sokağın başındaki çiçekçi teyzenin önünde incir çuvalı gördüm. Adet olarak sattığını söyledi ve 100 adetten bahsetti. Yok dedim, yarısı yeter. Tülay da 50 adet incir olarak vermişti tarifi zaten. Teyze ne kadar mırın kırın etse de ilk deneyişim dedim ve poşetlediği incirleri pazar arabasına attım. Öğleden sonra sinema, akşam yemeği, mahalle kahvecimiz Nero'da akşam kahvesi derken incirler gece yarısına dek beni bekledi. Gecenin bir vaktinde de girdim mutfağa ve bu gece pişmeli, Pazar kahvaltısında yenmeli diyerek reçeli kaynattım.

incir reçeli

Sonuç mu? Görüyorsunuz.

Yeşilin en güzel tonu, sızma zeytinyağı yeşili. Tadı, kıvamı tam sevdiğim gibi oldu. Önce ekmekle, sonra kaymakla, sonra kiliçe çöreği ile tadına baktım. Ama bir şey söyleyeyim mi? Bu reçel katık istemiyor. Onu o saf haliyle çatala geçirip, belki suyuna da bandırıp yemek gerek.

Suyu demişken, ben tariftekinin yarısı kadar su ve şeker kullandım. Önce yanlışlıkla (yarım ölçü yapıyorum diye düşünerek) hazırladım şerbeti, sonra baktım gayet yeterli, ekleme yapmadım. Size de bu haliyle yazıyorum, çünkü bundan daha fazla şeker ve suya ihtiyacı yok diye düşünüyorum. Bu arada, tarif hiç zor ve detaylı değil. Ben öyle olduğunu düşündüğüm için daha önce denememiştim açıkçası. Son derece basit. Tek yapmanız gereken ham incir bulmak, eğer bulabiliyorsanız şimdi tam zamanı, hiç vakit kaybetmeden deneyim derim. (Oya ablamın annesi Selma Hanım not verecekmiş tarife, o yüzden heyecanlıyım. Eğer püf noktaları varsa seve seve öğrenmek isterim kendilerinden:)

Malzemeler
  • 50 adet ham (yeşil) incir
  • 500 ml toz şeker
  • 500 ml su
  • 3 adet karanfil


incir reçeli

Yapılışı
  1. Suyu ve toz şekeri bir tencereye alıp ocağa koyun. Şekerin erimesi için karıştırıp kaynamaya bırakın. Kaynadıktan sonra 5 dakika kadar kısık ateşte tutun, sonra ocağı kapatın. Şerbet hazır.
  2. Bu arada incirleri başka bir tencereye alın. Üzerini geçecek kadar su ekleyip kaynamasını bekleyin. Kaynadıktan sonra 10 dakika yeterli geldi bana (bir çatalla kontrol ediyorsunuz, fazla yumuşamamaları gerekiyor).
  3. İncirleri delikli kepçeyle süzerek çıkartın, soğuk su dolu bir kaba aktarın. Birkaç dakika bekletin. Daha sonra elinizle hafifçe sıkarak fazla suyunu süzdürün ve hazırladığınız şerbetin içine aktarın. (İncirler sünger gibi oluyor, epeyce su çekiyor, sıkarken patlatmamaya dikkat edin.)
  4. Şerbetin içinde de bir 10 dakika kadar kaynatın. Karanfilleri de atın. Ben klasik damla testini uyguladım. (Reçelin suyundan bir damlayı porselen bir tabağa damlatın. Tabağı eğdiğinizde akıp gitmiyorsa kıvamı tamdır.) Soğuduktan sonra kavanozlara aktarabilirsiniz. Bu ölçüden 1,5 orta boy kavanoz çıktı.

Afiyetle, keyifle yemek ve ikram etmek kalıyor geriye.

Yorum Gönder

 
Top