0


Eskiden annemle çarşıya çıktığımızda eve erkence dönersek Esendeniz Pastanesi'ne uğrayıp börek alırdık. Bazen dayanamaz birer tane de ekler sardırırdık. Eve gelince hemen çay demler, bazen "sütlü neskafe" yapar, annemin ısıttığı börekleri, ardından da eklerimizi keyifle yerdik. Epeydir yapmıyoruz bu keyfi. Esendeniz Pastanesi'nin unlu mamulleri hala çok lezzetli ve taze, ama malum, artık evde üretim yapmaya geçtik:)

Yazmaya başlarken önceki yorumlar da aklıma gelince, eklerin bilinen şekli silindir aslında, belki buna profiterol demek daha doğru diye düşündüm. Ama profiterol kadar da yoğun bir sosu yok, tatlıdan çok küçük pastacıklara benziyorlar. İkisinin farkı bunların dışında nedir bilemiyorum açıkçası:) Buket de yaparken hamurunun çok yumuşak olduğunu, pastane eklerine pek benzemediğini söylemiş, ben böyle seviyorum demişti. Her neyse, ekler veya profiterol, sonuçta çok güzeldi! Ben tarif sahibi Buket öyle dediği için ekler dedim:) Buket'in ekleri yumuşacık, ağızda eriyip giden nefis bir lezzet...

Ben kendim ekler yapmayı hiç denememiştim. Kimi yemeklere veya tatlılara karşı geliştirdiğim anlamsız fobilerim vardır; ekler de bunlardan biriydi. Buket aslında hiç zor olmadığını, görerek öğrenince çok daha kolay olduğunu söyledi. Gerçekten de son derece kolaymış, bundan sonra hiç korkmadan deneyebilirim:)

Malzemeler:

Hamuru:
- 1/4 paket (~62 gram) tereyağı / margarin
- 1 su bardağı su
- 3 yemek kaşığı (tepeleme) un
- 2 adet yumurta

Dolgusu:
- İncirli kek'in kreması
veya
- 500 ml sütle hazırlanmış 1 paket kakaolu puding

Üst kreması:
- Dilediğiniz miktarda hazır veya ev yapımı çikolata sosu

Yapılışı:

1. Tereyağı veya margarini tencerede 1 bardak su ile eritin. Kaynamaya başlayınca unu ilave edip tahta kaşıkla hızlı hızlı karıştırın. Birkaç dakika sonra altını söndürüp ılımaya bırakın.

2. Hamur biraz ılıyınca ortasını kaşıkla açıp yumurtanın birini kırın, karıştırarak iyice yedirin. Daha sonra tekrar ortasını açıp diğer yumurtayı kırın, onu da aynı şekilde yedirin. Hamurun kıvamı koyu bir bulamaç gibi olmalı, kaşıkla aldığınızda akıcı kıvamda olmamalı. En önemli püf noktası bu..

3. Hamuru şırıngaya doldurup geniş bir uç kullanarak yağlanmış tepsiye daireler sıkın. Belki orjinal ekler gibi silindir şeklinde de sıkabilirsiniz.

4. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında pişirin. Piştikten sonraki yarım saat boyunca sönmüş fırında -kapağını hiç açmadan- bekletin. Fırın soğuyana kadar da pişmeye devam edeceğini gözönüne alarak biraz daha erken söndürmekte fayda var, aksi taktirde fazla pişebilirler. Bu da bir başka püf noktası.. Diyelim ki sizin de bizim gibi aceleniz vardı ve hamurları fırından erkence aldınız ve söndüler. Sönen ekler hamurlarını hemen tekrar fırına koyun, fırının ısısıyla tekrar kabardıklarını göreceksiniz. Bu da püf noktası mı bilmem ama ilginç bir nokta:)

5. Dolgu kreması için Buket bazen incirli kek tarifindeki kremayı kullandığını söyledi. O kremadan limon kabuğunu çıkartır ve zevkinize göre biraz da kakao eklerseniz leziz bir dolgu kreması elde edebilirsiniz. Ama biz en pratik kremayı seçtik ve puding hazırladık! :)

6. Hafif ılıyan kremayı şırıngaya aktarın ve fırından aldığınız hamurlara alt kısmından doldurun.

7. Üstlerine dilediğiniz bir çikolata sosu hazırlayıp ılık olarak dökün. Biz hazır toz haldeki çikolata soslarından kullandık ve sosu pakette yazılandan biraz daha az sütle hazırladık. Pürüzsüz görünüm için sosu hazırladıktan sonra blender'dan geçirdik..

*************************

Bu akşam ekmek yapılacak...
Bir yandan kümbet pasta hazırlanacak ertesi gece için, bu kez muzlu ve antepfıstıklı..

Yarın sabah tarçınlı ve üzümlü ekmeklerle yapılacak yılın son kahvaltısı.. Sonra mutfağa girilecek ve birkaç çeşit kurabiye yapılacak.. Bir paket kurabiyeyle birlikte babaanne ve dede ziyaret edilecek.. Sonra çayşeker teyzeye gidilip ona da muzlu pasta yapılacak.. Eve dönüldüğünde 1 Ocak'ın kahvaltısı için Zinnur'un panettone'si denenecek, inşallah başarırım diye dualar edilecek.. Akşam için fırında bir sebze yemeği pişirilecek, muhtemelen yanında da bol salata olacak.. Et yenmeyen bir evimiz olduğundan (nihayet doktor babama da yasakladığından ve annem rahat ettiğinden:) her zamanki sofralarımızdan biri -belki biraz daha süslüsü- kurulacak. Hem böylece sonraki güzellikler için midelerde yer kalacak!

Yemek sonrası kanyaklı kahvelerimiz eşliğinde kümbet pastamız kesilecek. Pasta faslından sonra Sevim'le gizlice kendi odamızda bir şişe kırmızı şarap açılacak:)) Mutfakta yine gizlice (bakalım nasıl olacak bu iş) bir şişe Güzel Marmara ile sıcak şarap hazırlanıp kahve fincanlarıyla odaya getirilecek. Çikolata, meyve ve çerezler eşliğinde keyif yapılacak (kalori kavramı bir geceliğine unutulacak)...

yeni keşifler,
yeni lezzetler,
yeni heyecanlar,
ve gerçekleşen düşlerle dolu yeni bir yıl dileğiyle!


(Ben yarın gece tam 12'de IŞIK ve SEVGİ dileyeceğim. Siz de bana katılır mısınız?)

Yorum Gönder

 
Top