Kaç kez enginar yediniz bu yıl?
Yılda kırk kez enginar yiyen hasta olmazmış, öyle bir inanış var. Gerçi neye inanırsanız hayat onu getirir ya, böyle güzel şeylere inanmak lazım. Benim için bu enginar üçüncü oldu. Annem olsaydı yanımda, benim sevdiğim gibi pirinçli yemeğini pişirir, bol bol da yedirirdi ama işte, ben enginar pişirmeyi hala öğrenemediğim gibi öyle çok uzun zahmet veren yemekler yapmayı da sevmiyorum. Pasta kek hadi neyse de, bir yemek için uzun zaman harcamak zor geliyor doğrusu. İşte konserveler bu durumlarda imdada yetişiyor:) Elbette taze taze alıp temizleyip kendi ellerinizle hazırladıklarınız gibi olmaz ama çok sevdiğiniz ve canınızın istediği bir yemeği bu şekilde de yapabilirsiniz.
Gelelim bu değişik enginar yemeğine.. Tarif sevgili Gülşah Tahirovic'e ait.. Tarifi yemekbiz mail grubumuzda paylaştığında çok ilgimi çekmiş, mutlaka denemek üzere not almıştım. Geçenlerde de denedim. Gülşah hanımın kremalı enginarı onun da dediği gibi hem görüntüsü hem de tadıyla oldukça güzel oldu. Gerçi fotoğraflamak son anda aklıma geldiği için güzelliğini pek yansıtamadım ama güzeldi, evet:)
Ben ölçülerle biraz oynayıp iki kişilik bir yemek yaptım. Hem enginar sayısını, hem de Gülşah hanım sos miktarının fazla geldiğini not düştüğü için sosunu azalttım. Sonuçta iki kişi için fazlasıyla yeterli, hatta üç kişilik de olabilecek, son derece hoş bir yemek oldu. Ben yanında salatalar ve makarna ile servis yaptım. Kendi yaptığım şekliyle yazıyorum:
Malzemeler:
- 6 adet enginar
- 1/2 küçük paket (100 ml) çiğ krema (Tikveşli)
- 1/2 su bardağı tuzlu lor peyniri
- 1/2 su bardağı haşlanmış bezelye
- Birkaç dal dereotu
Yapılışı:
1. Bir kapta peyniri, kremayı, bezelye ve dereotunu karıştırın. Az miktarda tuz da ekleyebilirsiniz.
2. Enginarları yağlı kağıt serdiğiniz küçük bir fırın tepsisine yerleştirin (ben borcamda yaptım). İç malzemesini enginarlara eşit olarak paylaştırın. Artarsa üzerlerine tümünü dökün.
3. 200 derece ısıtılmış fırında 20 dk pişirin, sıcak sıcak servis yapın.
Son derece pratik ve leziz bir yemek. İşten eve gelir gelmez yarım saat içinde sofranızda olabilir:) Tarifi paylaştığınız için çok teşekkürler Gülşah hanım!
Bu sabah yoğun bir haftaya başlamadan önce elimde koca bir kupa kahveyle maillerimi hızla kontrol ederken gülümsemeye başladım.. "ben iyi olursam iyi olan" sevgili okurlarım varmış...
Şimdi bu bana "iyi olma" sorumluluğu yükledi, iyi mi?
iyiyim..
vapur, deniz, martı ve su sesi gerekiyormuş meğer bana..
.. detayları ilerleyen günlerde paylaşsam olur mu?
hayatın yükünü yeniden omuzlama vakti şimdi...
Yorum Gönder