Haftasonunda annemle yaptığımız bu küçük pastacıklar paylaşılmayı bekliyordu ama dün baharın ilk günü olduğu için size tarif değil çiçek vermeyi tercih ettim! Şimdi sıra geldi pastaya... Kahveye baharı getirdik madem, tatlı birşeylerle devam edelim.
Windbeutel, annemin evlenmeden önce Almanya'da yaşarken tuttuğu defterinde yazan ilginç (ama denenmemiş) tariflerden biriydi. Son zamanlarda anneme bu tarifi ne zaman deneyeceğimizi sorup duruyordum. Berliner tarifini zerre kadar mutfak tecrübem olmadığı bir yaşta ve annemden gizli olarak denemeye kalkıp başarısız olduğumdan beri o defterden ürküyordum nedense:) Bir de sadece kendisinin anlayacağı şekilde tuttuğu notlar var ki, evlere şenlik! Nihayet windbeutel denemek için gün belirledik, bu Pazar kesin yapalım dedik ve kahvaltıdan hemen sonra kolları sıvayıp mutfağa girdik. Düşündüğümüzün aksine fazla da vakit almadı ve öğleden sonra kahvelerimizi yapıp tadına bakmak için oturduğumuzda bu kadar ertelediğimiz için kendimize kızdık!
Kahvelerimizi yudumlayıp küçük pastalarımızı yerken annemle Almanya günlerinden bahsettik.. Rahmetli anneannem her çarşıya çıkışında bunlardan 2'şer tane alırmış. Rahmetli büyükbabam da bir lokmada yutup gerisini ararmış:) Almanya'da çok sevilirdi bu pastalar dedi annem, ve nereden aldığını anımsamadığı bu tarifin pastanelerden aldıklarının aynısı olduğunu söyledi. Onun için özlediği bir tat, benim içinse son derece hafif bir lezzetti. Yapım aşamaları ekleri andırsa da; çok daha az yağ içermesi, üstüne sos yerine pudra şekeri serpilmesi ve meyveli şanti dolgusuyla gerçekten çok hafif pastacıklar bunlar. Anneme göre zaten hafifliği nedeniyle rüzgar torbası deniyormuş...
Yapım aşamasının en güzel tarafı, bezelerin fırından çıkınca sönme riskinin olmaması ve eklere nazaran içi daha dolgun bezeler elde edilebilmesi... Yani hiç endişe etmeden rahatça deneyebileceğiniz, kalorisi de düşük olan bu pastaların tek riski bir-iki taneyle yetinmenin zor olması:) Biz özellikle sıcak yaz günlerinde hafifliğiyle çay saatlerine yakışacağını düşündük, eh öyleyse baharın ilk tarifi de bu olsun!
Malzemeler: (20 adet)
- 250 ml su (1 su bardağı)
- 50 g tereyağı (~1 yemek kaşığı)
- 150 g un (~1,5 su bardağı)
- 4 adet yumurta
- 1/2 paket kabartma tozu
Dolgusu:
- 2 poşet sade krem şanti
- 1 su bardağı soğuk süt
- 1 adet muz
- 1 adet mandalina (veya tatlı portakal )
Yapılışı:
1. Suyu dar ve derin bir tencereye koyup tereyağını ekleyin, kaynatın. Kaynayınca ocaktan alıp unu yavaş yavaş ekleyin, çırpma teliyle kuvvetlice çırparak pürüzsüz hale getirin. Tencereyi tekrar ocağa alarak 1 dk daha karıştırın, daha sonra ocaktan alıp ılınmaya bırakın.
2. Karışım biraz ılıyınca içine yumurtaları teker teker kırıp ekleyin. Her eklediğiniz yumurtayı parmak uçlarınızla hamura iyice yedirin. Hamur yapışkan bir bulamaç kıvamında olmalı, o kıvamı bulana kadar yoğurmaya devam edin. Soğuduktan sonra (zaten yumurta ekleyip yoğurdukça soğuyacak) kabartma tozunu ekleyip onu da güzelce yedirin.
3. Hamuru sıkma torbasına doldurarak, yağlı kağıt serip unladığınız tepsiye mandalina iriliğinde bezeler sıkın. Bezeleri yukarıya doğru yükselecek şekilde, spiral olarak sıkarsanız rüzgar torbalarınız pişince daha hoş görünürler (hamurun bu rengi köy yumurtalarının eseri bu arada:)
4. Önceden 190 derece ısıttığınız fırında 30 dk -üzerleri hafif kızarana kadar- pişirin. Daha sonra fırını söndürerek 10 dk daha fırında tutun. Bu süreler boyunca fırının kapağını açmayın.
5. Kreması için 2 poşet krem şantiyi soğuk sütle çırparak hazırlayın, içine minik doğradığınız muzu ve zarlarını soyarak küçük küçük doğradığınız mandalinayı ekleyin.
6. Fırından aldığınız bezelerin biraz ılınmasını bekledikten sonra bıçakla ikiye kesin. Arasına kremadan 1 dolu yemek kaşığı koyup kapatın, hafifçe bastırın. Hazırladığınız rüzgar torbalarını servis tepsisine sıralayarak üstlerine elekle bolca pudra şekeri eleyin.
Not:
Orjinal tarifte ara krema için muz, mandalin ya da kiraz öneriliyordu. Kiraz bize çok daha cazip geldi tabi ki! Kiraz mevsimi gelsin de, bir kez daha yapalım dedik:)
Yorum Gönder