0
Limonlu kek beni mimlemiş. Konu öyle zor ki. Alttaki 40 yıllık kahve hatırı yazısında ki 2 satır yazıyı kaç gün boyunca düşüne düşüne yazan ben , bu konuyu bilmem nasıl yazacağım diye düşünürken bir de baktım ki Limonlu Kek'in blogunda bir not :

"Nilay’cığım eğer bu postuma 1 gün içinde cevap verirsen tüm isteklerin olacak, eğer 2 gün içerisinde cevap verirsen çok istediğin bir dileğin gerçek olacak, eğer 3 gün içerisinde cevap verirsen küçük bir isteğin gerçekleşecek, yok bu dostluk halkasını bozarsan bir daha kimse senin blogunu ziyaret etmeyecek……Ona göre :)"

Paçalarım tutuştu vallahi. Bir sürü dileğim var benim. Acilen yazmam lazım. Yalan yanlış , abuk sabuk yazarsam karışmam gerçekten. Varın okumayın beni. :))

Bence taklitçilik hiç de kolay değildir. Bir şeyin gerçeğini taklit etmek , aslına birebir uygun yapmak ne yazık ki pek mümkün olmuyor. Bazen minicik ayrıntılar, bazense kocaman ayrıntılar onun gerçeğinden farklı olduğunu gösterebiliyor.

Peki hiç mi taklit etmedik . Ettik tabii . Öncelikle anne , babamızı , arkadaşımızı taklit ettik. Rol model olma deniyor şimdilerde buna. Her ne kadar çocuk gelişim uzmanları , rol model olmanın taklitçilik gibi düşünülmemesi gereklidir desede , taklitçiliktir işte. Ebeveynin sigara tutuşu, erkek arkadaşınızın kulağını deldirmesi , davranışları, dans etme şeklini taklit eder, içimize sindirmeye çalışırız. (niyeyse aklıma hep kötü şeyler geldi. )

Tabii ki taklit ettiğimiz hatta taklit ettirmeye çalıştığımız güzel örnekler var. Örneğin kitap okumak. Biz kitap okumaya çalışıyoruz ki , çocuklarımızda bizi taklit edip kitap okumaya özensinler istiyoruz. (Bu da ilk aklıma gelen)

Doğada bile taklitçilik var. Ormanda yaşayan bir çok canlının rengi yeşil ve kahverenginin tonlarındadır. Bukelemun doğadaki renkleri taklit ederek yaşamını sürdürür.

Bir de taklitçiliğin mal malzeme , piyasa boyutu var. Hiç mi taklit (şimdiler de çakma deniyor ) mal , malzeme almadık mı? Çoğumuzun almadıkkkk dediğini duyuyorum. Umarım öyle yapıyoruzdur ama bir çoğumuzun da ufak tefek kaçamakları olmuştur.

Valla ben kendi adıma doğruyu söyleceğim aldım. Utanarak söylüyorum , tişört almışlığım vardır. Şimdi beni duyan pazarlamacılar , bunun ekonomik kaybını söyleyeceklerdir. Son derece haklılar. Ama o mallar da gözümüzün önünde dururken bir yanda vicdan bir yanda o an için uygun olan ücret. ( Ekonomistlerle kesinlikle ileride ki kayıplarını tartışmıyorum ) İnsanoğlu işte hele bir de kadınsa o çantalara, kıyafetlere nasıl kanmasın. Gazatelerde bir çok ünlünün de taklit mal kullandığı zaman zaman haber oluyor. (Eyvah nasıl haberleri okuduğum ortaya çıktı.)

Foto'da Puma firmasının taklit nedeni ile uğradığı isim değişiklikleri ve resim değişiklikleri var. Ben bile inanamadım bu kadar mı saçma salak taklit yapılır. Yazıları geçtim de bizim puma ne hale gelmiş. Hayvancağız ters takla bile atmış. Foto küçük arkadaşlar , elimdeki imkanlarla büyütemedim. Ancak siz tıklayarak büyütebilirsiniz. Bu fotoyu da bir forum sitesinden taklit ettim.

Ben de Yemek Kutusu Betül'ü mimliyorum. Onun yazılarını okumak ayrıca bir zevk. Bu zor konuyu yazarsa bir o yazar bir de Bir Dilim Sohbet. Bu sefer mim Betül'e gitsin. Ama Betül istediği zaman yazsın.

Yorum Gönder

 
Top