İrem kuşu görmeyeli 4,5 ay olmuştu.
Baba, "gel artık özledim" diyordu.
Anne, hepimiz yanında toplanalım istiyordu.
Baba, "gel artık özledim" diyordu.
Anne, hepimiz yanında toplanalım istiyordu.
Yılmaz askerden izne gelecekti.
Hepsinin yeri ayrıydı elbet, ama İrem'in yeri bambaşkaydı.
Koşarak gitti, kucakladı, meleğim, bebek kuşum, minik sevecenim diye sevdi onu teyzesi.
Yine doyamadı...
Huzurlu mu huzurlu, mutlu mu mutlu bir bebek kuş İrem.. Kimin kucağına gitse gülücükler dağıtan, ne kadar fazla ilgi görse de sıkılıp ağlamayan, teyzesi ona şarkı söylediğinde hemen kucağında uyuyan, sabah uyanınca teyzesine gülücüklerle sarılan bir bebek kuş..
Annesiyle İrem, Kuşadası'ndaki evlerine döndüler bayramın son günü. Teyzesine, onu ilk kez gören dayısına, dedesine ve anneannesine yine özlemek kaldı...
Asker kardeşimle kucaklaşmak, annemin ısmarladığım tüm yemekleri yapmış olması, çocukluk yatağımda deliksiz uykularım, birlikte yaptığımız kahvaltılar, içtiğimiz kahveler, yediğimiz tatlılar, yıllardır görmediğim en kadim dostumla kısacık da olsa görüşmemiz, hepsi çok güzeldi, hepsi çok özlenmişti..
Ama tüm fotoğraf karelerinde İrem var! nedense:)
Bayramda hiç fırsat bulamadım, o yüzden geç de olsa hepinizin bayramını bugün kutlayabiliyorum. Sevgilerimi kabul edin..
İşlerimi ve kendimi toplar toplamaz yazacağım.
Yorum Gönder