0
Bugünlerde yine elimde ekmek yapmaya sardım. Oyuncağımı, yani ekmek makinemi çok da sevsem, zaman zaman hamur yoğurmaya ihtiyaç duyuyorum. Farklı şekillerde, kocaman, bol malzemeli, değişik ekmekler yapmayı seviyorum. Yorgun bir günün akşamında bile hiç üşenmeden hamurumu mayalıyor, pişen ekmeğimi sarıp sarmalayıp, ertesi sabah da dilimleyip dondurucuya kaldırıyorum çoğu kez. Böylece sonraki birkaç gün boyunca yeni bir çeşit ekmeğimiz oluyor yemeklerimizin yanına ve kahvaltılarımıza.



Sevgili Mehtap'ı okumaya başladığımdan beri her gün farklı bir ekmek yeme alışkanlığı edindim. Çok da sevdim bunu doğrusu. Bazen sevdiğim birkaç markanın tam tahıllı hazır ekmeklerini almıyor değilim.. Yakınımızdaki bir-iki fırının özel ekmekleri de alışveriş listeme giriyor arasıra.. Ama çoğu kez ekmeğimizi kendim yapıyorum. Bugünlerde mısır ekmeği, tahıllı ekmek ve cevizli ekmek var dondurucuda mesela. Tahıllısı hazır, diğerleri ev yapımı.. Tarifini paylaşacağım ekmek ise henüz bitti. :)

Tam buğday unu'nun ve keten tohumu'nun faydalarını artık bilmeyen kalmadı sanırım. O yüzden tekrarlamayacağım. Bu ekmek hiç beyaz un içermiyor. Bu nedenle tok bir yapısı var, bu tür ekmekleri seviyorsanız beğeneceğinize eminim. Doyurucu olması, bağırsak dostu olması ve uzun süre tok tutması açısından çok faydalı bir ekmek, aynı zamanda çok da lezzetli. Kahvaltıya da yakışıyor, yemeklerin yanına da..

Ev yapımı keten Tohumlu Tam Buğday Ekmeği


Clara Seren Amram
'ın Clarita's Way'indeki tarifi esas aldım ama bazı değişiklikler yaptım. Tarifteki çekilmiş keten tohumunu eklemedim, sadece taneli tohum kullandım. Mayalanmaya yardımcı olması için biraz da bal ekledim. Kendi yaptığım şekilde yazıyorum:

Malzemeler
  • 3 su bardağı tam buğday unu
  • 1/2 çorba kaşığı kuru maya
  • 1 su bardağı ılık su
  • 2 çorba kaşığı zeytinyağı
  • 1 tatlı kaşığı bal
  • 1 çay kaşığı tuz
  • 1 çorba kaşığı taneli keten tohumu
Yapılışı
  1. Ufak bir kase içerisine suyun yarısını ve mayayı koyun. Balı ekleyip karıştırın, 10 dk kadar bekleyin. Maya suyun yüzeyinde köpükler oluşturacak.
  2. Unu derin bir yoğurma kabına alın. Kenarlarına tuzu ve keten tohumunu serpin. Ortasını havuz gibi açıp mayalı suyu dökün. Zeytinyağını da ekleyip yoğurmaya başlayın. Suyun geri kalanını azar azar -gerektiği kadar- ekleyin. Daha az ya da daha fazla kullanmanız gerekebilir. Hamur elinize yapışmayan elastik bir kıvam alana kadar yoğurun.
  3. Hamuru top haline getirip üzerini temiz ve nemli bir havlu ya da streç filmle örtün, ılık bir ortamda (ben 50 derece ısınmış fırına koyuyorum) yarım saat kadar mayalanmaya bırakın.
  4. Mayalanan hamurunuzu yağlanmış ya da yağlı kağıtla kaplanmış baton kalıba alın. Kalıba güzelce bastırarak yerleştirin, tekrar yarım saat kabarmaya bırakın. Süre sonlarında fırını 175 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın.
  5. Isınmış fırına mayalanmış ekmeğinizi koyun. Yaklaşık yarım saat, ekmeğinizin üzeri güzelce kızarana kadar pişirin.
Ev yapımı keten Tohumlu Tam Buğday Ekmeği

Pişen ekmeğinizi biraz ılındıktan sonra kalıptan çıkartıp hemen bir beze sarın. Böylece dış kabuğunun çok sertleşmesini engellersiniz. Dilimlemek için tamamen soğumasını bekleyin. Özellikle ertesi gün, hafif kızartılınca daha lezzetli oluyor.. Güzel bir beyaz peynirle tadını çıkarın.

Ev yapımı keten Tohumlu Tam Buğday Ekmeği
Sevgili Nazife geçenlerde bana bir mim paslamıştı. Unutmadım Nazifeciğim! Sevdiğim ve sevmediğim üçlemeler... Hemen paylaşıyorum.

Sevdiğim üçlemeler;
  • Pazar kahvaltısı, çay, gazete keyfi.
  • Cumartesi akşamı, sevgilim, güzel bir film keyfi.
  • Mutfağım, kahve kokusu ve müzik.
  • Boğaz, vapur, martılar.
  • Kitaplar, mumlar, çiçekler (bir evi ev yapan güzellikler)
  • Mor, mavi, siyah.. (en sevdiğim renkler)
  • Rakı, balık, Ayvalık. (ama ben balık yerine mezeleri koyuyorum)
  • Dergi, kahve, kek.
  • Kitap, çay, kurabiye.
  • Şarap, peynir, ekmek.
  • Maydanoz, limon, zeytinyağı. (her öğün yiyebilirim!)
  • Godfather 1-2-3
Böyle gider bu..

Sevmediğim üçlemeler;
  • Duyarsızlık, aldırmazlık, bencillik
  • Sıcak hava, nem, İstanbul (bu üçlüden kaçıp gitmek isterim daima)
  • Pazartesi sabahı, başağrısı, uykusuzluk (klasiktir benim için!)
  • Cips, kola, gazoz türevleri.
  • Ütü, cam ve banyo temizliği (en nefret ettiğim ev işleri!)

Bunlar da bu kadar yeter sanırım :)

Son olarak, çok beğendiğim bir web sitesinin duyurusunu yapmak istiyorum. Eğer benim gibi iflah olmaz bir kahveseverseniz, Kahve Cini'ne bayılacaksınız. Dopdolu ama okurken yormayan içeriğiyle gerçek bir kahve rehberi olması yanısıra, sık sık da güncellenen, çok keyifli bir blog. Kahve molalarınızda göz atmanızı tavsiye ederim...

Yorum Gönder

 
Top