0

İlk kez duyan herkesin "sütün reçeli mi olurmuş?" diye tepki verdiği, tadınca da inanamadığı, şahane bir lezzetle tanıştırmak istiyorum sizleri. Zaten tanışmış olanlarınız mutlaka vardır. Nasıl bir tat diye sorarsanız; karamelle krema karışımı ama ne krema kadar ağır, ne de karamel kadar iç bayıcı... kaşık kaşık yiyebileceğiniz kadar hafif ama tatlı ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz kadar yoğun... diyebilirim. Dünyada "dulce de leche" olarak bilinen ve kökeni Arjantin olan süt reçeli, daha çok tatlı ve pastalarda kullanılan bir malzeme. Muffinlerin üzerine sos yapılabiliyor, cheesecake'lerin üstüne dökülebiliyor, dondurma yanına, kurabiye katları arasına, sütlü tatlıların üzerine eklenebiliyor. Dileyen krep üstüne sürüyor, dileyen bisküvisini-krakerini tatlandırıyor. Aslında canınız nasıl isterse öyle yiyebileceğiniz bir şey bu, tıpkı Nutella gibi.

Benim açımdan kreplerin ve az şekerli keklerin vazgeçilmezi oldu şimdiden... Ah, bir de kahvemin! Bir tatlı kaşığı süt reçeli, sade bir kahveyi inanılmaz bir şeye dönüştürüyor. Kahvaltı sofrasında ekmek üstünde, taze kaymakla beraber damakta "yok artık" dedirtecek bir lezzet patlaması yaratıyor. "Nutella'dan rol çalan" adını koydum kendisine, inanın boşuna değil!  


Adını hep duyduğum ama denemeye kalkışmayı hiç düşünmediğim süt reçelini, Refika Birgül'ün Hürriyet'teki köşesinde gayet basit anlattığını görünce, "yapılır ki bu" dedim. Tarifi kesip bir müddet denenecekler dosyasında tuttuktan sonra, Aysun hanımdan sütü bol aldığım bir haftasonu denedim. Oldukça zaman alıyor, hatta sabır istiyor diyebilirim. Ancak bu biraz da size bağlı... Ocakta mis kokulu bir lezzet pişerken mutfak civarında dolanmayı, hatta ocağın yanında beklerken bir sandalyeye, varsa koltuğunuza oturup kitap-dergi okumayı seviyorsanız, o süre gayet güzel geçiyor, hiç sıkılmadan. Evet, reçelimizin pişme süresi yaklaşık 2 saat... Ama inanın değiyor... Refika Birgül'ün anlatımıyla "sütün içindeki laktoz yavaş yavaş kaynayarak karamelize oluyor", hele sütünüz hiçbir işlemden geçmeyip, taze sağılıp size ulaştıktan hemen sonra kaynattığınız sütse, işte o zaman elde edeceğiniz sonuç yemeyip yanında yatacağınız bir lezzet oluyor.

Malzemeler: 

- 1 litre süt
- 170 gr (yaklaşık 1 dolu su bardağı) toz şeker
- 170 gr esmer şeker
- 1 çay kaşığı karbonat*
*Taze olması önemli, yoksa reçelinize acımsı bir tat verebilir.

Yapılışı:

- Sütü şekerlerle birlikte derince bir tencereye koyup ocağa alın. Kaynamasını bekleyin.

- Kaynadıktan sonra altını kısıp karbonatı ekleyin. Tel çırpıcıyla çırparak sürekli karıştırın. Karbonat sütü oldukça kabartacak, merak etmeyin karıştırdığınız sürece taşmayacak. Ardından çırpmayı bıraktığınızda yavaş yavaş sönecek. Bu işlem sütün kabuk bağlamasını önleyecek.

- Sütün köpürmesi durunca ya da hafifleyince, yayvan ve kalın tabanlı bir tencereye aktarın. Ben büyük boy çelik tavamı kullandım. Aktarma işlemi sütü biraz soğutacağından tekrar kaynamasını bekleyin. Ateşi biraz yükseltebilirsiniz. Kaynamaya başlayınca da ateşi en kısık seviyeye getirin ve arada karıştırarak (5-10 dakikada bir ya da aklınıza geldikçe, ama sakın yanından uzaklaşmayın) yaklaşık 2 saat kaynamaya bırakın.

- Süre sonlarına doğru, hatta yaklaşık 1,5 saat sonra sütün kıvamı puding gibi olmaya başlayacak. Çok koyu bir puding değil ama koyulaştığını fark edeceksiniz. 1,5-2 saat sonunda bir tabağa damla testi uygulayın, akıttığınız bir damla reçel, tabağı eğdiğinizde hafif kıvamlı akmalı. Soğuma aşamasında da koyulaşacak, unutmayın. Gereğinden uzun kaynatmak reçelinizin renginin fazla kararmasına neden olabilir.


Gördüğünüz gibi işte sonuç...
Evet tarif biraz detaylı görünüyor, ama göründüğü kadar da büyütmeyin gözünüzde. Bu kadar basit miymiş? diyeceksiniz sonunda. Buzdolabından eksik etmek istemeyip, bittikçe yeniden yapacaksınız. Çocuklarınıza gönül rahatlığıyla yedireceksiniz (ve bayılacaklar, eminim!) Siz de hemen bir kahve yapıp, taze taze ekleyin süt reçelinizden... Soğuyunca cam kavanozlara aktarıp buzdolabında saklayın.

Bu tariften iki küçük ya da 1,5 orta boy kavanoz reçel çıkıyor. Malzemeyi 2 katına çıkartabilirsiniz. Harika bir yılbaşı hediyesi de olur üstelik. Kavanozunu kurdele ve etiketle süsleyin, yılbaşı sepeti hazırlarsanız içine ekleyin, yemeğe ya da kahvaltıya gittiğiniz ev sahibesine hediye edin.
Herkesi gülümsetecek, adıyla da, mis kokusuyla da, tadıyla da...
Gülümsemeye hepimizin her şeyden çok ihtiyacı yok mu?

Yorum Gönder

 
Top