oyun arkadaşımız,
bazen geçindiğimiz, bazen dövüştüğümüz,
hem vazgeçemediğimiz, hem geçinemediğimiz,
Paylaşamadığımız, paylaşılamadığımız,
hiç kıyamadığımız Ada'yı çok özledik.
Ada Çanakkale'ye annanesi ve dedesini ziyarete gitti. Ama Kuzey onu çok özledi. Hergün soruyor Ada'yı, Ada'ya gidecekmiş. Bir de "lüffen" demiyor mu, öldürecek beni.
Bugün Ada Hanım'la telefonla konuşuyorum, "ben de özledim, gelcem Kuzey'i parka götüreceğim" diyor, küçük cimcime...
nerede köşe bucak, dolap içi, raf altı varsa girilecek, aynı zamanda susanacak, aynı zamanda acıkılacak birine...
Hem kedimizi kaptıracağımız, hem de neşelenmesini seyredeceğimiz...
sonunda mutluluğundan mutlu olacağımız...
iki bisiklet varken ille de bir tanesinin üzerine tünüyeceğimiz...
bir de bundan hoşnut değilmiş gibi kapris yapacağımız...
zorla öpecek...
itinayla silinecek öpücükler...
danslar edilecek...
günün sonunda öpülüp, uğurlanacak...
bir de sarılıp sırtı tıpışlanacak...
akıllarına muzurluk gelince fısır fısır, kendi dillerince konuşulacak...
dinlendiklerini farkedince, masum masum bakılacak...
müziği duyar duymaz, horon oynanacak...
topu görünce peşinden koşulacak (toplar ayrı olacak)...
sofralara herkesten önce oturup, tüm masayı karıştıracak suç ortağımız...
Seni çok özledik...
Halacığım, biz seni çok özledik...
Yorum Gönder